DİVAN EDEBİYATI İLGİLİ KAVRAMLAR - TYT TÜRKÇE - AYT EDEBİYAT ( YKS ) / SONER HOCA

SONER HOCA İLE TÜRKÇE / EDEBİYAT

İçeriğe git

DİVAN EDEBİYATI İLGİLİ KAVRAMLAR

EDEBİYAT > İSLÂMİ DÖNEM (DİN DÖNEMİ) > DİVAN EDEBİYATI / DİVAN ŞİİRİ
DİVAN EDEBİYATI NAZMIYLA İLGİLİ DİĞER KAVRAMLAR:

>DİVAN:
*Divan edebiyatı şairlerinin eserlerini topladıkları antolojik eser.
*Divan şairlerinin eserlerini önceleri serbest, daha sonra belli bir düzen içinde topladıkları kitaplardır.
*Divanlar, yazarlarının adlarıyla anılırlar. Örneğin Nedîm Divanı, Fuzulî Divanı gibi.
*Zamanla divanlarda şiirler belli bir düzene göre sıralanmaya başlamıştır. Bu elemeye "divan tertibi", bu tür divanlara da "mürettep divan" adı verilir.
*Tam bir divanda sırasıyla, kaside (tevhid, münacat, na't, medhiye), tarih, musammat, gazel bölümleri yer alır. En sonda da lugazlar, muammalar, müfredler, azadeler bulunur.
*Divanda gazeller, kafiye ve rediflerinin son harfinin Arap alfabesindeki sırasına göre dizilir.
*Her harften en az bir şiir olması şarttır.
*Ama buna uymayan şairler de olmuştur.


>DİVANÇE:
*Divançe, küçük divan anlamındadır.
*Düzen ve konuları divanlarla aynıdır.
*Yine kaside, tarih, musammat, gazel ve kıta sırasını izler.
*Ama bir divançede bu bölümlerden en az biri eksik olur.
*Divançe, belli türleri seven şairlerin bilinçli bir seçimi olabildiği gibi, bir şairin divan dolduracak kadar şiir yazamadan ölmesi nedeniyle de oluşabilir.
*Figânî ve Fâzlı’nin divançeleri bu türdendir.


>KISSA:
*Öğüt verici ve öğretici; öykü, menkıbe türü eserlere verilen addır.
*Kıssa anlatanlara kıssa-han ya da kıssa-gü denir.
*Divan edebiyatında daha çok mesnevi türünde kaleme alınmışlardır.
*Düzyazı biçimli kıssalar da vardır.


>LUGAZ:
*Lugaz (Lügaz), herhangi bir nesnenin ya da varlığın özellikleri anlatılarak yazılan manzum bilmecelere denir.
*Muamma ile birlikte çok kullanılan bir söz oyunudur.
*Muamma’dan farkı konusunun daha geniş olmasıdır.
*Çoğunlukla soru biçiminde düzenlenir.
*En önemli özelliği içinde çözüme ilişkin ipuçlarının bulunmasıdır.
*Divanların son bölümlerine konur.
*Eğlendirici ve öğretici olanların yanı sıra öğretici ve dinsel lugazlar da vardır.
*Lugazlar yazarlarının imzasını taşıdığından halk edebiyatındaki bilmeceden ayrılır.
*Bütün lugazlar, "Bir acayip nesne gördüm", "Ol nedir kimdir" ya da "Nedir ol kim" gibi kalıplaşmış sözlerle başlar.


>MAZMUN:
*Divan şiirinde düşünce ve hayaller birtakım mazmunlarla anlatılmıştır.
*Mazmun, belli bir kavramı düşündürüp çağrıştıran, genellikle açık istiare ve telmih sanatlarından yararlanılarak oluşturulan klişeleşmiş (kalıplaşmış) kelimedir.
*Mazmun, modern şiirdeki imgenin divan şiirindeki karşılığı olarak da düşünülebilir.
*Mazmunların anlamları ve çağrışım alanları çoğunlukla önceden belirlenmiştir. Yani bir mazmun, divan şiirini bilen herkese aynı şeyleri çağrıştırır.
*Divan şiirindeki mazmunların çoğu sevgililerin özelliklerini anlatmak için kullanılmıştır.
*Divan şiirinde betimlenen sevgililer, bir servi ağacı ya da elif harfi gibi uzun boylu ve incedir. *Saçları yılan gibi kıvrım kıvrım; ağızları nokta kadar küçük; gözleri kanlı katil; kaşları yay; gamzeleri kılıç; zülüfleri sümbül; ağızları gonca; dudakları lâl; dişleri inci; kirpikleri oktur.
*Bu güzeller, divan şairinin hayal dünyasının dışa vurumudur.


Mazmunlar ve Karşıladığı, Çağrıştırdığı Anlam:
Yay, Keman > Sevgilinin kaşları
Kılıç > Sevgilinin gamzesi, yan bakışı
Ok > Sevgilinin kirpikleri
Gonca > Sevgilinin ağzı
Lâl ya da şeker > Sevgilinin dudağı
İnci > Sevgilinin dişleri
Servi > Sevgilinin boyu
Gül > Sevgilinin yüzü
Sümbül, Yılan ya da Halka > Sevgilinin saçı
Nergis > Sevgilinin Gözü
Mum > Maşuk (Âşık olunan, sevgili)


>NAZİRE:
*Divan edebiyatında bir şairin bir şiirine, başka bir şair tarafından aynı ölçü, uyak ve redifle yazdığı benzer şiirlere nazire denir.
*Nazire şaka veya alay amacıyla yazıldıysa buna “tehzil” denir.


>HAMSE:
*Şairin beş mesnevisinin bir araya gelmesi ile oluşan yapıttır.
*Hamse şairlerine “hamsenüvis” denmektedir.
*Hamse kelimesinin edebiyatta beş mesneviden oluşan eserler birliği anlamında bir terim haline gelmesi Genceli Nizami ile ortaya çıkmıştır.
*İslam Edebiyatının ilk hamse yazarı Nizami Gencevi (Genceli Nizami)’dir. (12. Yüzyıl)  
*Nizami Gencevi‘nin hamsesini oluşturan mesneviler şunlardır:
Mahzenül Esrar,  Hüsrev ü Şirin, Leyla ile Mecnun, İskendername, Heft Peyker
*Nizami’nin hamsesini oluşturan bu mesnevilerin her biri hem Türk hem de İranlı, Arap ve Urdu dilinin şairleri tarafından çeşitli yüzyıllarda defalarca yazılmıştır.
*Türk edebiyatında ilk hamse sahibi şair Çağatay sahasından Ali Şir Nevai’dir. (15. Yüzyıl)
*Anadolu sahasında ise ilk hamse sahibi şairler Hamdullah Hamdi ve Behişti olmuştur.
*Ayrıca Taşlıcalı Yahya ve Nevizade Atayi’nin hamseleri vardır.
*Hamse türüne düzyazının girişi 17. Yüzyılda olmuştur.
*Nergisi hamseye düzyazıyı sokan ilk yazardır.
*Hamse sahipleri büyük saygı görmüştür.


HAMSE SAHİBİ BAZI ŞAİRLERİMİZ VE MESNEVİLERİ:

Ali Şir Nevai
1) Hayretül Ebrâr
2) Ferhad u Şirin
3) Leyli vü Mecnun
4) Seba-i Seyyâr
5) Sedd-i İskender


Hamdullah Hamdi
1) Yusuf u Züleyha                  
2) Leyla ile Mecnun                  
3) Mevlid
4) Tuhfetül Uşşak                    
5) Kıyafetname


Behişti Ahmet Sinan Çelebi
1) Vamık u Azra                       
2) Yusuf u Züleyha                   
3) Hüsnü Nigar
4) Süheylü Nevbahar                 
5) Leyla vü Mecnun


Lami Çelebi
1) Vamık u Azra                       
2) Vis u Ramin                         
3) Ferhadname
4) Şem Pervane                       
5) Gûyu Çevgan                       
6) Heft Peyker
7) Absalu Salaman                    
8) Makteli Hüseyin                   
9) Şehrengiz-i Bursa
10) Hayretname                      
11) Cabirname                         
12) Mevlid
13) Kıssai Ethem u Hüma
Not: Lami Çelebinin 2 hamsesi vardır. Bazı eserleri de kayıptır.            


Ahmet Rıdvan
1) Leyla u Mecnun                    
2) Hüsrev u Şirin                      
3) İskendername
4) Heft Peyker                         
5) Mahzenül Esrar                     
6) Rıdvaniye


Kara Fazlı
1) Gül u Bülbül                        
2) Hüma vü Hümayunname        
3) Leyla u Mecnun
4) Nihalistan                              
5) Leccetül Esrar


Hamizade Celili
1) Hüsrev u Şirin                        
2) Leyla u Mecnun                      
3) Güli Sad-berg-i Bîhar
4) Hecr-name                            
5) Mehek-name


Fikri Derviş Çelebi
1) Hurşid u Mah                         
2) Mihr u Müşteri                       
3) Ebkâr-ı Efkâr
4) Behram u Zühre                    
5) Şükufe-zar


Taşlıcalı Yahya
1) Gencine-i Raz                        
2) Usulname                             
3) Şah u Geda
4) Yusuf u Züleyha                     
5) Gülşen-i Envâr


Hayati
1) Mahzenül Esrar                      
2) Heft Peyker                          
3) Behram-ı Gur
4) İskendername                       
5) Leyla vü Mecnun


Nergisi
1) Nihalistan                              
2) İksir-i Saadet                        
3) Meşakul Uşşak
4) Kanunür Reşad                      
5) Gazavat-ı Mesleme        
6) Elvas-ful Kamil-i Fi Ahval'ul Veziril Adil
Not: Nergisi; mesnevileri mensur şekilde yazan tek mesnevicidir.


Nevizade Atayi
1) Sakiname                            
2) Nevhatül Ezhâr                      
3) Sohbetül Ebkâr
4) Heft Han                               
5) Hilyetül Efkâr


Bosnalı Sabit
1) Zafername                                     
2) Ethem-i Huma                       
3) Derename
4) Berbername                          
5) Amrül Leys


Subhizade Feyzi
1) Heft Seyyare                         
2) Mirat-ı Suretname                  
3) Safaname
4) Aşkname                              
5) Divan

Not: Subhizade Feyzi; Divan'ıyla birlikte 1 hamse sahibi diye geçmektedir. Divan edebiyatının son hamse yazarıdır.


TARİH İÇİNDE TÜRK EDEBİYATI


İSLAMİYET ÖNCESİ (DESTAN DÖNEMİ)













    CUMHURİYET DÖNEMİNDE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER



    CUMHURİYET DÖNEMİNDE OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBÎ METİNLER

    ANLATMAYA BAĞLI EDEBÎ METİNLER
    (HİKÂYE-ROMAN)



    GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBÎ METİNLER
    (TİYATRO METİNLERİ) (DRAMA METİNLERİ)

    İçeriğe dön