SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR (1920 - 1940) - TYT TÜRKÇE - AYT EDEBİYAT ( YKS ) / SONER HOCA

SONER HOCA İLE TÜRKÇE / EDEBİYAT

İçeriğe git

SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR (1920 - 1940)

EDEBİYAT > BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI(MODERN DÖNEM) > CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI > CUMHURİYET DÖNEMİNDE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER
SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR (1920 - 1940)
(TOPLUMCU GERÇEKÇİ ŞİİR)


SERBEST NAZIM:
*Ölçü ve kafiyeye bağlı bulunmayan şiirlerdir.
*Serbest nazımda ahenk, aliterasyon ve asonanslarla sağlanmaya çalışılır.
*Serbest nazmın, çeşitleri olsa da henüz belirginleşmiş kuralları yoktur.
*Serbest nazım, Fransız sembolistleri arasında yayılmış; İtalyan şair Marinetti’nin fütürizmin ilkelerini belirlenmesinden sonra toplumcu şiirle kaynaşmıştır.
*Rus şair Mayakovski ile gelişmiştir.

*Edebiyatımızda Servet-i Fünûn Dönemi’nde bu nazım türüne yakın şiirler yazılmaya başlanmıştır.
*Servet-i Fünûn edebiyatında serbest müstezatın kullanılması, serbest şiir yolunda atılmış ilk adımdır.
*Cenap Şehabettin serbest müstezatı sıkça kullanmıştır.
*Tevfik Fikret, serbest müstezatı geliştirerek şiiri düzyazıya yaklaştırmış, Ahmet Haşim de dizeyi kırarak serbest söyleyişe ulaşmak istemiştir.
*Bu denemeler, aruz kalıplarıyla oynanarak gerçekleştirilmiştir.
*Ercüment Behzat Lav, İlhami Bekir Tez ve Nazım Hikmet gibi toplumcu sanatçılar, şiirden ölçüyü atmış fakat kafiyeyi tamamen bırakmamışlardır.
*Nazım Hikmet, önceleri heceyle şiirler yazmış; Anadolu'ya gidişiyle ve sonra Moskova'daki eğitim hayatıyla yeni bir şiir anlayışına geçiş yapmıştır.
*Türk şiirini kökten değiştirmiştir.
*Moskova'dayken fütürizm akımından etkilenerek ölçüyü atmakla birlikte, uyağı kullanmaya devam eder.
*1940'lara gelindiğinde, biçim açısından serbest şiir son haline kavuşmuştur.
*O yıllarda heceyi, Behçet Kemal Çağlar sürdürmekte; Ahmet Kutsi Tecer de halk şiiri geleneğinin yaygınlaşmasına çalışmaktadır.
*Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı Tarancı, Cahit Külebi gibi değişik çizgilerdeki ozanlar da serbest şiirler yazmaktadırlar.
*Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday'ın başlattığı Garip akımı ise nazım anlayışını kökünden yıkar. Şiiri bütün kurallardan arındırmışlardır.
*Serbest Nazım, günümüzde yaygın bir şekilde kulanılmaktadır.



TOPLUMCU ŞİİR:
*Halkı ve halkın sorunlarını anlatan ideolojik eğilimli şiir türüdür.
*Materyalist dünya görüşü üzerine temellendirilmiş ve Marksist ideolojiyle de şekillendirilmiştir.
*Toplumcu şiir, düşünsel arka planını,  Karl Marx’ın “Das Capital” adlı eserinden alır.
*Yirminci yüzyılın başlarında özellikle Rusya’da gelişen siyasal ve toplumsal hareketler, yeni bir edebiyat akımı doğurur. (Toplumsal gerçekçilik / Sosyalist gerçekçilik)
*Toplumcu edebiyat, “toplumu uyandırmak, kitleleri harekete geçirip belli bir ideoloji doğrultusunda bilinçlendirmek” amacını gütmektedir.
*Toplumcu gerçekçi edebiyatı benimseyen sanatçılar; emek-sermaye bölüşümünü; işçi ve köylünün, üreten sınıfların hak ve sorunlarını dile getirir.
*Toplumcu gerçekçi şairlerin anlayışının temelinde, “sermayenin tüm halk tarafından eşit paylaşımı” ideali bulunmaktadır.
* “Emek-sermaye ilişkisini ve yaşamsal kaygıları” konu alan bu akım, “toplum için sanat” görüşünü destekler.

*Cumhuriyetin ilk yıllarında, Anadolu insanının durumu, memleketçi şairler tarafından dile getirilmiştir.
*Toplumcu şairler ise, sorunları gidermek için şiirlerinde “sosyalist düzen”i teklif ederler.
*Şiirde dil, halkın anlayacağı yalınlıktadır.
*Şiirlerde slogan niteliğinde etkili sözler yer alır.
*Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz’ın şiirleri bu tür şiire örnektir.




SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİRİN ÖZELLİKLERİ:

*Siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı olarak gelişen toplumcu şiir, toplumu ve toplumun sorunlarını işler.
*Bu tür şiirler ölçü ve kafiyeye bağlı kalmadan yazılmıştır.
*Yöresel ifadelerin de yer aldığı somut ve nesnel şiirler ortaya konmuştur.
*Çıkarcı, faydacı (pragmatik) bir şiirdir.
*İdeolojik içeriklidir.
*Emekçiler üzerine yoğunlaşılmıştır.
*Materyalist, Marksist ve sosyalist dünya görüşlerinden beslenir.
*Marksist ideoloji, sanatçıya ve doğal olarak da eserine yansır.
*Şekil olarak olgunlaşıncaya kadar “halkçılık - köycülük - işçi” kavramları etrafında gelişmeye devam eder.
*Şiir, tezlidir; şiirde bir görüş savunulur.
*Ne olduğundan çok nasıl olması gerektiği sorusuna yanıt arar.
*Sanat gerçeği yansıtan bir ayna olmaktan çıkıp gerçeği değiştiren bir unsur olmalıdır.
*Şiir her türlü dinsel ve töresel bağdan kurtulmalıdır.
*Kolektiflik, bireysellikten önce gelir.
* “Toplum için sanat” anlayışı benimsenmiştir.
*Şair, toplumun bir parçasıdır. Bu nedenle şiirlerini toplumsal kaygı ile yazmalıdır.
*Sanat, değişen sanayi toplumuna ayak uydurmalı; şiirde, makine sesleri, fabrika görüntüleri duyulmalıdır.
*Şair, ancak toplum şiirleri yazarak kendini geliştirebilir.
* “Baskı, başkaldırı, sömürü, emek” gibi konular işlenmiştir.
*Dilin harekete geçiren gücünden yararlanılır.
*Söylev üslubu hâkimdir.
*Geniş kitlelere hitap etmek, onları harekete geçirmek için yazılmıştır.
*O güne kadar görülmemiş, denenmemiş bir görsellik, karmaşık biçimli teknikler barındırır.
*Dizelerde “paralellik, simetrik akışlar, kırılmalar, sapmalar” vardır.
*Kimi şairler, dizelerin başlarını, klasik şiirde olduğu gibi hizaya getirir ve dize başlarında büyük harf kullanırlar.
*Kimi şairler ise kırılan dizeleri, yerine göre merdiven biçiminde yazar; söz dizeden dizeye geçerken cümle bitmemişse, o zaman dize başlarında küçük harf kullanılır; büyük harf, nesirde olduğu gibi, yalnız cümle başlarında kullanılır.
*Şairler, biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir.
*Gelecekçilik (Fütürizm) akımından etkilenmişlerdir.
*Edebiyatımızda, Nazım Hikmet öncülüğünde gelişmiştir.
*Üç şekilde geliştiği görülür:
-Ölçülü - kafiyeli serbest nazım (Ahmet Haşim)
-Ölçüsüz - kafiyeli serbest nazım (Orhan Veli)
-Ölçüsüz - kafiyesiz serbest nazım (Orhan Veli, Sait Faik Abasıyanık)


Serbest Nazım Ve Toplumcu Şiirin Önemli Temsilcileri:
Nâzım Hikmet, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Ceyhun Atuf Kansu, Ahmed Arif, Ercüment Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul, Mehmet Başaran




GELECEKÇİLİK (FÜTÜRİZM):
*Fütürizm, İtalyan şair Marinetti'nin 20. yüzyılın başlarında yayımladığı bildirge ile ortaya çıkar.
*Manifestosunda şu sözlere yer verilir:
"Bizler, müzeleri, kütüphaneleri yerle bir edip ahlakçılık gibi bütün yararcı korkaklıklarla savaşacağız. Biz dünyadaki gerçekten sağlıklı tek şeyi, yani savaşa ve ölüme götüren güzel düşünceleri yüceltiyoruz."
*Savaşı övmüşler ve geçmişi kötülemişlerdir.
*Geçmişe ait tüm değerleri yıkmak istemişler; geleneksel olan her şeye karşı çıkmışlardır.
*"Makineleşmeye hayranlık; hız; ataklık; gemilere, trenlere, uçaklara övgü; savaşın güzelliği” temaları fütürist şairlerin başlıca dayanakları olmuştur.
*Bu akım, yaşamın sürekli ve hızlı bir değişim içinde olduğunu; sanatın da bu değişime ve hıza ayak uydurması gerektiğini savunur.
*Geleneksel sanat anlayışına karşı çıkarak, yeni anlatım yollarının ve biçimlerinin bulunması gerektiği görüşünü benimserler.
*Sanatın her dalına makineyi, hızı ve dinamizmi sokmak isterler.
*Edebiyatın hareketli ve kavgacı olmasını istemişlerdir.
*Şiirde temel öğelerin cesaret, isyan ve cüret olduğu savunulmuştur.
*Ölçülü, uyaklı şiiri reddederler.
*Serbest nazım biçimleriyle ve yepyeni sözcüklerle eserler vermeyi amaçlar; geleneksel dilbilgisi kurallarını dışlarlar.
*Fütürizm resim, heykel, mimarlık alanlarını da etkilemiş, ancak uzun ömürlü olmamış ve I. Dünya Savaşı'ndan sonra yerini Dadaizme bırakmıştır.
*Dünyadaki temsilcileri, Marinetti,  Mayakovski’dir.
*Türk Edebiyatında Nazım Hikmet, gelecekçi (fütürist) Rus şair Mayokovski’den etkilenmiştir.


CUMHURİYET DÖNEMİNDE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER

CUMHURİYET DÖNEMİNDE OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBÎ METİNLER
ANLATMAYA BAĞLI EDEBÎ METİNLER
(HİKÂYE-ROMAN)

GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBÎ METİNLER
(TİYATRO METİNLERİ) (DRAMA METİNLERİ)

TARİH İÇİNDE TÜRK EDEBİYATI


İSLAMİYET ÖNCESİ (DESTAN DÖNEMİ)













    CUMHURİYET DÖNEMİNDE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER



    CUMHURİYET DÖNEMİNDE OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBÎ METİNLER

    ANLATMAYA BAĞLI EDEBÎ METİNLER
    (HİKÂYE-ROMAN)



    GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBÎ METİNLER
    (TİYATRO METİNLERİ) (DRAMA METİNLERİ)

    İçeriğe dön