KEÇECİZADE İZZET MOLLA HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ
SANATÇILAR > SANATÇILAR
KEÇECİZADE İZZET MOLLA: (19. YÜZYIL)
*Divan edebiyatı şairi, âlim, kadı, devlet adamı.
*1785 tarihinde İstanbul’da doğdu.
*Zamanının usulüne göre din ve fen ilimlerini tahsil ettikten sonra, ilmiye sınıfına girerek İstanbul’da Galata Kadılığına kadar yükseldi.
*Babası Salih Efendi 1799’da vefat edince birçok sıkıntılar çekti.
*İzzet Molla, edebiyatla meşgul olan enişteleri Meş’alecizade Esad Efendi ile Kadıasker Moralızade Hamid Efendinin himayesinde büyüdü.
*İlmiye mesleğindeki ilk vazifesi 1809’da Bursa Müfettişliğidir.
*İzzet Molla, az bir süre sonra Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın torunlarından bir hanımla evlendi. Bu evlilikten dört erkek çocuğu oldu. Bunlardan birincisi, Tanzimat devri sadrazamlarından meşhur mason Fuad Paşadır.
*Sultan İkinci Mahmud Hanın iltifatlarına mazhar olmuş, bu sebeple sık sık saraya davet edilmiştir.
*Serbestçe konuşmaları, padişah tarafından latife kabul edilir, azarlanmazdı.
*1825’te Mekke-i mükerreme kadısı, 1826’da ise İstanbul payesi verildi.
*Rus Harbine taraftar olmadığı için Sivas’a sürüldü.
*Sonra haklı olduğu anlaşılınca, affı için ferman çıkarıldı. Ancak ferman yoldayken, Ağustos 1829’da kırk dört yaşında vefat etti.
*Nüktedan, zeki ve hoşsohbet bir zat olup, Mevlevi tarikatına mensuptu.
*Mevlevi olması dolayısıyla Mevlana’dan sık sık bahseder.
*Şiirlerinde Nedim, Şeyh Galip ve Nabi etkileri görülür.
*Divan edebiyatı geleneğine bağlıdır.
*Tanzimat öncesi Divan Edebiyatının son temsilcilerindendir.
*Kafiye ve mazmunları orijinal olması bakımından zamanındakilerden ayrılır.
*Savunduğu fikirleri zengin hayalleri arkasında saklamasını bilir.
*Klasik edebiyattan yeni dönem Türk edebiyatına (Tanzimat dönemi Türk edebiyatı) geçişte bir köprü vazifesi görmüştür.
*Yaşanan hayattan, hatta kendi hayatından esere aktardığı olayları; sade bir dille anlatmış, günlük konuşma ve halk söyleyişlerine de yer vererek anlatımı sürekli canlı tutmayı başarmıştır.
*Nazireci bir şairdir.
*Nükteli bir anlatımı vardır.
*Şiirlerinin çoğunda mizahlı, alaycı bir ton göze çarpar.
*En kötü şartlarda bile, onu, büyük bir tevekkül içinde ve çevresindeki felaketleri komikleştirerek sevmeye çalışan bir çocuk kayıtsızlığında buluruz.
*Eserlerine toplumcu öğütler de katmıştır.
*Bazı gazellerinde ve en çok Mihnet-i Keşan adlı mesnevisinde İstanbul ve taşra hayatının tasvirleri dikkat çeker.
*Mahallilileşme ve millileşmenin dönemindeki en iyi temsilcilerinden olmuştur.
KEÇECİZADE İZZET MOLLA’NIN ESERLERİ:
Dîvân-ı Bahar-ı Efkâr, Dîvân-ı Hazân-ı Âsâr, Mihnet-i Keşan, Gülşen-i Aşk, Devhat-ül-Mehâmid fi Tercemet-il-Vâlid, Lâyiha, Şerh-i Elgâz-ı Râgıb Paşa
Dîvân-ı Bahar-ı Efkâr:
*Bu Dîvân'ını, Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî hâtırasına kaleme almıştır.
Dîvân-ı Hazân-ı Âsâr:
*Olgunluk dönemine ait şiirlerini ihtivâ eder.
*Bu Dîvân'ını, Şah-ı Nakşibend'in hâtırası için kaleme almıştır.
Mihnet-i Keşan:
*Keşan'daki sürgün günlerini anlattığı "Mihnet-i Keşan" adlı eseriyle büyük ün kazandı.
*İzzet Molla bu eserinde Keşan’a sürgüne giderken yolda gördüklerini ve Keşan’da geçen günlerini anlatır.
*Eser mahalli hayata ait manzaraları ve kişileri anlatması, mizahi ve hicvedici bir hava taşıması bakımından dikkat çekicidir.
Gülşen-i Aşk:
*Tasavvufî, sembolik bir mesnevîdir.
*Küçük bir aşk hikâyesidir.
*Şeyh Galip’in “Hüsn ü Aşk” mesnevisinden ilham alınarak yazılmıştır.
Devhat-ül-Mehâmid fi Tercemet-il-Vâlid:
*Babasının biyografisidir.
Lâyiha:
*İzzet Molla'nın siyâsî konularda, devlet işleri ile ilgili bir eseri olup, dili sâdedir.
Şerh-i Elgâz-ı Râgıb Paşa:
*Meşhur Râgıp Paşanın bâzı muammalı beyitlerinin açıklaması olup, bu eseri basılmamıştır.