MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ - TYT TÜRKÇE - AYT EDEBİYAT ( YKS ) / SONER HOCA

SONER HOCA İLE TÜRKÇE / EDEBİYAT

İçeriğe git

MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ

SANATÇILAR > SANATÇILAR
MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ: (Köprülüzâde Mehmed Fuad) (1890-1966)
*Fecr-i Ati ve Milli Edebiyat Dönemi şairi, yazar, öğretmen, Ordinaryüs profesör, dışişleri bakanı,  ilim, siyaset ve devlet adamı.
*Türkolog; Türkoloji otoritesi.
*Türk edebiyatı tarihçiliğinin ilmî kurucusu.

*İstanbul’da dünyaya gelmiştir.
*Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa’nın soyundandır.
*Mehmed Fuad, Ayasofya Merkez Rüşdiyesi’ni bitirdikten sonra Mercan İdâdîsi’ne girmiştir.
*Mekteb-i Hukuk’ta üç sene okuduktan sonra ayrılıp kendi kendini yetiştirmeyi uygun bulmuştur.
*İttihat ve Terakkî çevresiyle yakın münasebet içine giren Mehmed Fuad, 1910’da lise öğretmeni olarak tayin edilir.
*Partinin yayın organı durumundaki Hak gazetesinde, başmakale sütununda yazmaya başlar.
*Yeni bir edebiyat müfredat programı hazırlanmasında ve edebiyat tarihinin ayrı bir ders olarak kabul edilip programlara konulmasında önemli rol oynamıştır.
*Yeni Osmanlı Târîh-i Edebiyyâtı isimli ilk lise edebiyat tarihi kitabını meydana getirir.
*Özellikle Balkan Harbi ve sonrasındaki bozgun, milli hassasiyetini arttırır.
*1913’te dârülfünunda hocalığa başlar.
*Dârülfünun hocalığı ve gittikçe artan ilmî faaliyetleri Köprülü’nün şiirden ve şairlikten uzaklaşmasına yol açmıştır.
*Yeni Mecmua’da ve Büyük Mecmua’da çıkan son manzumelerini M. F. rumuzuyla yayımlar.
*Türk Bilgi Derneği’nin üyeleri arasında yer alır.
*Millî Tetebbûlar Mecmuası’nın idaresi de ona verilir.
*Fuad Köprülü, 1924’te önce Edebiyat Fakültesi dekanlığına, sonrasında ise Maarif Vekâleti müsteşarlığına getirilir.
*Müsteşarlığı sırasında, Türkiyat Enstitüsü’nün kurulmasını sağlamıştır.
*Köprülü, sekiz ay hizmet verdiği müsteşarlıktan istifa edip Edebiyat Fakültesi’nde 1941’e kadar sürdüreceği faaliyet ve araştırmalarına döndüğünde Türkiyat Enstitüsü’nün başına geçer.
*Fuad Köprülü, 1923’ten itibaren milletlerarası çalışmalarda yer almaya başlar.
*1927’de Türk Tarih Encümeni başkanlığına getirilmiştir.
*Önceki düşüncelerinin yeni oluşan resmi ideolojiye uygun olmaması nedeniyle bazı görevlerden uzak tutulur. Dekanlıktan uzaklaştırılır.
*Saygınlığını korumak için zaman zaman ikili tutumlara girer ve bu da eleştirilere yol açar.
*Resmi ideolojiye yaklaşması ile birlikte Çankaya Köşkü’nün müdavimlerinden olmuştur.
*1933’te üniversite reformu sırasında ordinaryüslüğe yükseltilen Köprülü, Edebiyat Fakültesi dekanlığına getirilir.
*Atatürk’ün tensibiyle 1935’te Kars milletvekili olur.
*İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ndeki derslerini devam ettirir.
*İslâm Ansiklopedisi’nde “Aruz”, “Âzerî Edebiyatı”, “Çağatay Edebiyatı” gibi her biri birer kitap kapasitesinde maddeleri neşreder.
*Türk Hukuk Tarihi Mecmuası’nı kurar.
*II. Dünya Savaşı sonrasının memleket şartları Köprülü’yü aktif politikaya çeker.
*Cumhuriyet Halk Partisi’nden ihraç edilir ve Demokrat Parti’nin dört kurucusundan biri olur.
*1950’de Demokrat Parti iktidara gelince Dışişleri bakanı olur.
*İlim adamı mizacı, politika hayatı ile kolay bağdaşamadığından, Dışişleri bakanlığından istifa eden Köprülü, 1957’de partisinden de ayrılmıştır.
*Darbeden sonra, 6-7 Eylül hadiseleri sebep gösterilerek 1960 yılı sonlarında tutuklanıp Yassıada’ya gönderilir. Dört ay süren tutukluluğu beraatla neticelenir.
*İçine düştüğü kırgın ruh haliyle kitaplarına geri döner ve ilmi çalışmalarına devam eder.
*1965’te Ankara’da geçirdiği bir trafik kazasından sonra İstanbul Baltalimanı Hastahanesi’nde 28 Haziran 1966’da vefat etmiştir.


*Eğitimi esnasında edebiyata ve ardından tarihe ilgi duymuştur.
*Babasının kütüphanesi aracılığı ile tarih kitapları okumuş; Avrupa edebiyatlarını tanımış; Batılı fikir adamlarının eserlerini okuyarak düşünce ufkunu genişletmiştir.
*Köprülü’nün edebi süreci; Batı edebiyatı; Osmanlı sahasına meyletmesi; Türkçü cepheye geçmesi ve İslâm öncesi Türk edebiyatı çizgisine uzanması şeklinde ifade edilebilir.
*Edebi süreçte; önce Fecr-i Âtî topluluğuna dâhil olur, sonradan milli edebiyata geçiş yapar.
*Yeni Lisan hareketine karşı bir tutum takınmıştır. Bu nedenle çeşitli tartışmaların içinde yer alır.
*Sosyoloji, Mehmet Fuat’ın ilgi alanlarından biridir.
*Köprülü, memleketin fikir hayatında bir uyanış meydana getirmek gerektiği; bunun da Batı’nın tenkit, edebiyat, sosyal ilimler ve hukuk sahalarındaki birikimlerinin fikir hayatımıza nakledilmesiyle mümkün olabileceği üzerinde durmuştur.
*Köprülü, edebiyat tarihimize yönelmeyi bir ilmî ihtiyaç, millî haysiyet ve bir millî vazife olarak algılar.
*Ziya Gökalp’le yakınlaşması onda, Türkçü düşünüş istikametinde bir uyanış meydana getirmiştir.
*Ziya Gökalp, sosyolojiye olan ilgisini takdir ettiği Köprülü’yü Türklüğün Orta Asya’daki derinliklerine uzanmaya teşvik etmiştir.
*Köprülü, Türkçülük düşüncesiyle beraber, şiirde hece veznini ve terkiplerden arınmış bir ifade tarzını benimsemiştir.
*Şiirine hâkim olan ferdî romantizm, yerini milletçe duyulan ıstıraplara, Türkçü / Turancı millî bir romantizme bırakır.
*İlimde yorulmaz araştırıcı, ciddî görüş, metot sahibi olan Köprülü, üstün bir teşkilâtçı ve idareci idi.
*Köprülü’nün önemli bir yanı da mücadeleciliği; doğru ve ilmi olmayanı yıkmaya çalışması; fikirlerini kültür ve İlmî tenkit yoluyla savunmasıdır.
*Fuat Köprülü, sürekli ileride yazacağı eserlerin hazırlığı içinde olmuştur.
*Geniş not alma sistemi ile çalışmalarını sürdürmüştür.
*Köprülü, edebiyat tarihi, Türk halk edebiyatı, Türk din tarihi, biyografi, dil tarihi, epigrafi-nümismatik, Türk sanat tarihi, Türkoloji tarihi, nekroloji, Türk kültürü üzerine çalışmalar yapmıştır.
*Hoca Ahmet Yesevi ve Yunus Emre’nin tanınmasında önemli rol oynamıştır.
*Fuat Köprülü’nün ilmî çalışma ve araştırmalarındaki temel amaçlar; Türklüğün medeniyet ve kültürünü ortaya koymak; Batı dünyasının taraflı ve subjektif kanaatlerini düzeltmektir.
*Türk edebiyatı araştırmalarını sistemleştirmiştir.
*Fuat Köprülü, Türk edebiyatı araştırmalarında, “ilim dili”ni kuran adamdır.
*Her kelimesi yerli yerine konulmuş, mantığa bağlı bir cümle kuruluşu getirmiştir.
*Bol terimlerle dolu uzun cümleleri, kolay anlaşılır bir açıklık ve ciddilik taşır.
*Köprülü’nün 1000’i aşkın ilmî makale ve monografisi, yayınları hakkında tertiplenmiş bibliyografyalarda görülebilir.
*Köprülü, Türk edebiyat tarihi alanında dünyaca ünlü bir bilim adamımızdır.
*Heidelberg ve Paris (Sorbonne) üniversiteleri tarafından kendisine “fahrî doktorluk” payesi verilmiştir.
*Macar İlimler Akademisi, Amerikan Şark Cemiyeti ve benzeri birçok ilim akademisine şeref üyesi seçilmiştir.
*Avrupa Bilim Kuruluna seçilen ilk Türk üyemizdir.
*Milli edebiyata bilim adamı kimliği ile katkı sağlamıştır.


MEHMET FUAT KÖPRÜLÜ’NÜN ESERLERİ:

İnceleme-Araştırma: Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında Araştırmalar, Türkiye Tarihi, Azeri Edebiyatına Ait İncelemeler(Tedkikler), Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu, Edebiyat Araştırmaları, Millî Edebiyat Cereyanının İlk Mübeşşirleri ve Divan-ı Türk-i Basit

Antoloji: Eski Şairlerimiz, Türk Saz Şairleri, Divan Edebiyatı Antolojisi

Manzume: Nasreddin Hoca

Makale: Bugünkü Edebiyat, Hayat-ı Fikriye  

Biyografi: Lutfi Paşa, XIX uncu Asır Saz Şairlerinden Erzurumlu Emrah, XVII nci Asır Sazşairlerinden Kayıkçı Kul Mustafa ve Genç Osman Hikâyesi, Ali Şîr Nevâî, Fuzuli Hayatı ve Eserleri, Tevfik Fikret ve Ahlakı

Ders Notları: Türk Târîh-i Edebiyyâtı Dersleri, Türk Târîh-i Edebiyyâtı Derslerinden, Türk Târîh-i Dînîsi, Türk Tarihi Dersleri: Anadolu Beyliklerine Ait Notlar, Millî Kıraat

Diğer Eserleri:
Türk Tarihinin Ana Hatları, Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri, Demokrasi Yolunda, Les Origines de L'Empire Ottoman, Türk Tarih-i Dinisi, Malumat-ı Edebiyye, Türk Dilinin Sarf ve Nahvi, Mektep Şiirleri (3 Cilt), Yeni Osmanlı Tarih-i Edebiyatı, Anadolu'da Türk Dili ve Edebiyatı'nın Tekâmülüne Bir Bakış, İslam ve Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları ve Vakıf Müessesesi, Türk Edebiyatı Tarihinde Usûl, Türk Edebiyatında Âşık Tarzının Menşe ve Tekâmülü Hakkında Bir Tecrübe, Türk Edebiyatının Menşei, Selçûkîler Zamanında Anadolu’da Türk Medeniyeti, Meddahlar: Türklerde Halk Hikâyeciliğine Dair Notlar, Türk Edebiyatının Ermeni Edebiyatı Üzerindeki Te’sîrâtı, Anadolu’da İslâmiyet, Oğuz Etnolojisine Dair Tarihî Notlar, Bektaşîliğin Menşeleri, Samanoğulları, Türk Edebiyatına Umûmi Bir Bakış, Eski Türk Ünvanlarına Ait Notlar, Ortazaman Türk Devletlerinde Hukukî Senbollerdeki Motifler, Mısır’da Bektaşîlik, İslâm Medeniyeti Tarihi, Bibliyografya Tenkidi: Altın Ordu’ya Ait Yeni Araştırmalar, Vakıf Müessesesinin Hukukî Mahiyeti ve Tarihî Tekâmülü, Yeni Fârisî’de Türk Unsurları, Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kaynakları, Osmanlı İmparatorluğunun Etnik Menşei Mes’elesi, Türk Etnoloji’sine Ait Notlar: Uran Kabilesi, Bayrak, Çagatay Edebiyatı, Fıkıh, Halaç, Hârizmşâhlar, Hil‘at


DETAY BİLGİLER:
*Erken yaşta şiire başlayan Mehmed Fuad’ın basılan ilk şiiri, 1905 yılında Sultan Abdülhamid için yazdığı methiyedir.
*Mehmed Fuad’ın ilk kitabı, Gustave le Bon’dan çeviri olarak yazdığı Rûhu’l-cemâat isimli tercüme olmuştur. (1909)
*İlk büyük yapıtı ise "Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar" kitabıdır.
*1908’de Mehâsin mecmuasında yayımlanan şiirleriyle edebiyat dünyasına giriş yapmıştır.
*Servet-i Fünûn dergisinin Fecr-i Âtî topluluğuna sayfalarını açmasıyla Mehmed Fuad meziyetlerini ortaya koyma imkânı bulmuştur.
*Köprülüzâde, Servet-i Fünûn dergisinde, edebiyat, felsefe ve estetik konularını işleyen makaleler ve tenkit yazıları yayımlar.
*1912 yılında Hak gazetesinde yazdığı başmakalelerde sosyolojik konular ve düşünceler ön plandadır.
*Köprülü o dönemdeki yazılarında, Türk toplumunun büyük bir fikrî ve içtimaî inkılâba muhtaç olduğuna dikkat çeker.
*Mehmed Fuad bu devrede kaleme aldığı “Din ve Edebiyat”, “Edebiyat ve Ahlâk”, “Sanatkâr ve Hayat”, “Millî Terennümlerimiz” gibi makalelerinde edebiyata sosyolojik açıdan yaklaşmıştır.
*Yeni lisan hareketine karşı İstanbul basınında ilk polemiği başlatan Köprülü’dür.
*Bunun yapma bir dil meydana getirme teşebbüsü olduğuna dikkat çekmiştir.
*Dilin müdahaleye gelmez bir varlık olduğu gerekçesinden hareketle yeni lisancıların tezini çürütmeye çalışmıştır.
*Köprülü Servet-i Fünun dergisinden ayrıldıktan sonra Türk Yurdu sayfalarında görülmeye başlar.
*Yazı hayatını, Hak gazetesi ve Tasvîr-i Efkâr gazetesinin yazı kadrosu içinde devam ettirir.
*Türk Derneği, Türk Yurdu Cemiyeti, Türk Ocağı ve Türk Bilgi Derneği’nin ortaya çıkışı ile müesseseleşen Türkçü görüş ile Köprülü yakından ilgilenmiştir.
*Fuad Köprülü, kendini geliştirme kabiliyeti ve içinde yer aldığı akademik mevkiin sağladığı imkânlarla ilim hayatının zirvelerine doğru yükselmeye başlar.
*Yûnus Emre’yi, Ahmed Yesevî’yi ilk defa ilim âlemine tanıtan araştırmaları ile gerçek hüvviyetine kavuşmuştur.
*Hayatının her devresinde karşılaştığı tenkit ve hücumlar, Köprülü’nün dârülfünun hocalığı ile başlayan döneminde de eksik olmamıştır.
*Köprülü’nün bu anlamda en önemli mücadelesi Ali Emîrî Efendi ile olmuştur.
*Ali Emîrî Efendi, onun Köprülüler soyundan gelmediğini ısrarla vurgular. Eserlerini acımasızca eleştirir.
*Köprülü, I. Dünya Savaşı ve Mütareke yıllarında İstanbul’a gelen Batılı Türkolog ve müsteşriklerle tanışma fırsatını bulmuştur.

İçeriğe dön