NEDİM HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ
SANATÇILAR > SANATÇILAR
NEDİM: (18. YÜZYIL)
*Divan edebiyatı şairi, müderris.
*Türk edebiyatında “şarkı” denince akla gelen ilk şairdir.
*Asıl adı Ahmet’tir.
*Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.
*Nedim İstanbulludur.
*İstanbul kültürü ile bezenmiş, ayrıca iyi bir medrese eğitimi almıştır.
*Arapça ve Farsça'yı bu dillerde şiir yazacak kadar öğrenmiştir.
*Müderrislik, İbrahim Paşa’nın kütüphanesinde müdürlük yapmıştır.
*Lale Devri’ne tanık olmuştur. “Lale Devri şairi” olarak bilinir.
*Nedim, bu devirde Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın yanından ayırmadığı yakın arkadaşıdır.
*Padişahın da sevgisini kazanmış, Sadabad eğlencelerinde, Çırağan Safalarında, çeşitli ziyafetlerde, Boğaz gezmelerinde, bayram törenlerinde, helva sohbetlerinde yer almıştır.
*1730’daki Patrona Halil isyanı sırasında damdan kaçarken düşüp ölmüştür.
*Öldüğünde 55 yaşında olduğu tahmin ediliyor.
*Düşüncesi yaşamak ve sevmek üzerine kuruluydu.
*Yeni ve yerli bir edebiyat çığırı açtı.
*Dış dünyada gördüklerini, gözlemlediklerini izlenimleriyle birleştirerek bir bakıma resimleştirdi.
*Şiirlerinde bazı kuralların dışına çıkarak şiire yenilikler getirmiştir.
*Divan şiirine renk ve canlılık getirdi.
*Divan şiirine yenilik getirmiş, bu şiirin soyut dünyasından çıkarak dış dünyayı ve duyguları, gerçek yönleriyle vermeye çalışmıştır.
*Hece vezniyle şiir yazan ilk Divan şairinin Nedim olduğu söylenir.
*Çağının güncel yaşantısını şiirleriyle çok iyi yansıttı.
*Dili yalın, ahenkli ve akıcıdır.
*Halk zevkinin inceliklerine dikkat etmiş, halk deyimlerini ve söyleyişlerini şiirlerinde kullanmıştır.
*İstanbul Türkçesi onunla büyük ölçüde şiir dili hâline gelmiştir.
*Kasideden çok, gazel ve şarkı türünde başarılı olmuştur.
*Klasik şiirin mazmunlarının yanında yeni mazmunlar oluşturmuştur.
*Tasavvufla ilişkisi olmayan, hikmetli sözler söylemeye merak duymayan bir şairdir.
*Şiirlerinde maddi ve beşeri bir aşkı, şen şakrak ve çarpıcı bir şekilde dile getirmiştir.
*Dini konulara yer vermemiştir.
*Kudretli tasvirleri, ince hayalleri ve güzel anlatımıyla yaşadığı Lale Devri’ni ve eğlencelerini başarılı bir şekilde anlatmıştır.
*Yaşamı hep neşeli yanlarıyla gören sanatçı, şiirlerinde hüzün ve kedere yer vermemiştir.
*Şarkı türünün gelişip yaygınlaşmasında büyük rol oynamış, “şarkı şairi” olarak anılmıştır.
*Kasidelerinde İstanbul’un tabiat güzelliklerini, İstanbul yaşamını ve aşk duygularını tasvir ve ifade etmiştir.
*Farsça şiirleri de olan şairin hece vezniyle bir de türküsü vardır.
*Mahallileşme akımının (Yerlileşme) önemli temsilcilerindendir.
*Divan’ından başka Arapçadan bazı tercüme nesirleri vardır.
*Şehit Ali Paşa'ya yazdığı bir dilekçesi, İzzet Ali Paşa'nın şaka yollu mektubuna mensur cevabı, Safayî Tezkiresi'ne Takriz'i ve Münşeat-ı Aziziye'de yer alan ve kime yazıldığı belli olmayan bir mektubu vardır.
NEDİM'İN ESERLERİ:
Nedim Divanı, Sahaifü'l-Ahbar (tercüme), Aynî Tarihi (tercüme)
*Nedim Divanı:
*Nedim'e asıl şöhretini kazandıran eseri, divanıdır.
*Şairin hayattayken divan tertip edip etmediği bilinmemektedir.
*Nedim Divanı'nın bilinen en eski tarihli nüshası, 1149 yılında istinsah edildiği tahmin edilen ve Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi Y.13 numarada kayıtlı olan nüshadır.
*Nedim Divanı'nın yurt içi ve yurt dışındaki kütüphanelerde kırk beş kadar yazma nüshası vardır.
Sahaifü'l-Ahbar:
*Lale Devri'nde (1718-1730) teşekkül ettirilen tercüme heyetlerinde görev alan Nedim, Müneccimbaşı Ahmet Âşıki'nin Camiü'd-Düvel adlı Arapça eserini Türkçe'ye çevirerek Sahaifü'l-Ahbar adını vermiştir.
*Nedim'in on yılda tamamlayarak (1720-1730) İbrahim Paşa'ya sunduğu bu çeviri, 1285 yılında İstanbul'da basılmıştır.
Aynî Tarihi:
*Bedrettin Mahmut bin Ahmet (ö.1451) tarafından yazılan Ikdu'l-Cüman fi Tarihi Ehli'z-Zaman adlı yirmi dört ciltlik İslam tarihi, Nedim'in de içinde bulunduğu tercüme heyetince çevrilmiştir.
*Fakat Nedim'in mütercimler arasında yer aldığı bilindiği hâlde hangi bölüm veya kısımları tercüme ettiği henüz bilinmemektedir.