YAZIM HATALI CÜMLELER
YAZIM HATALI CÜMLELER:
*Ülkemizin ki kadar alana sahip değil.
(-ki bitişik)
*12'inci yıldönümünü kutladılar.
(12'nci / yıl dönümü)
*Cumhuriyet, 29 Ekim 1923'de kuruldu.
(1923'te)
*Kendisine 2’inci Aristo denirdi.
(2'nci)
*Zaferin 70'nci yılı kutlandı.
(70'inci)
*Vergi afıyla borçlarından kurtuldu.
(affıyla)
*Ahmet Amcam, bekçi Hüseyin'e olanları anlattı.
(amcam / Bekçi)
*Bu soruyu tam olarak anlıyamamış.
(anlayamamış)
*Başak apartmanı, ünlülerin buluşma mekanıydı.
(Apartmanı)
*Size arzedip çıkacağım.
(arz edip)
*Art arda yaşadığımız sıkıntılar, doğruyla yanlışı ayırtetmemizi sağladı.
(ayırt etmemizi)
*Ayşe’de geldi.
(Ayşe de)
*Çocukken gittiğim Uzungöl Beldesi, unutamadığım yerlerdendir.
(beldesi)
*Turgutlu belediyesine gittim.
(Belediyesine)
*Sanat, bir takım değerler içerir.
(birtakım)
*Dilimizin 1960'lardan buyana hangi aşamalardan geçtiği araştırılıyor.
(bu yana)
*Her Cuma tören yapılıyor.
(cuma)
*Çağırılmadığı için akşamki davette o yoktu.
(Çağrılmadığı)
*Çiçekcinin yeni açtığı dükkân çok iyi çalışıyor.
(Çiçekçinin)
*Anlaşma metnine her iki tarafta sadık kaldı.
(da ayrı)
*Camlarında buzdan yapıldığını sanır.
(da ayrı)
*Kimi zamanda tanıyamazdı.
(da ayrı)
*Gidip te gelmemek var.
(de)
*Sıkıntılı günlerim de arkadaşlarıma giderim.
(de bitişik)
*Yapılan ölçümler hava koşullarına bağlı olarak değişgenlik gösteriyormuş.
(değişkenlik)
*Yeni deniz altılar alınacakmış.
(denizaltılar)
*Meşale Dergisini çıkaranlar epey gençti.
(dergisini)
*Türkiye Sakatlar derneği etkinlik yaptı.
(Derneği)
*Dükkanını başkasına devir etti.
(devretti)
*Bu kitap Türk Dili'nin ilk sözlüğüdür.
(dilinin)
*Şair: "Şiirin kaynağı açıklanamaz." Diyor.
(diyor.)
*Elattığı her konuda yanıldı.
(El attığı)
*Geleneklerimizi ve Anadolu Estetiğini de yüzeye çıkarmayı başarmıştır.
(estetiğini)
*Okullar genellikle Eylülün ikinci haftasında öğretime başlar.
(eylülün)
*Tevfik Fikret'de bu özelliği görürüz.
(Fikret'te)
*Buraya yeni bir yaya geçiti yapılacak.
(geçidi)
*Törende çok mutlu olmuş, göğüsü kabarmıştı.
(göğsü)
*Gördümüydü dayanamaz.
(Gördü müydü)
*Git bu mevsimde grup vakti Cihangir'den bak.
(gurup)
*Türkiye'nin Güneyi genellikle yağışlıdır.
(güneyi)
*25 Haziran Salı Günü yapılacak.
(günü)
*Arkadaşımız bu cezayı haketmemişti.
(hak etmemişti.)
*Hasan'lar bize gelmek istiyormuş.
Hasanlar (Hasan ve ailesi)
*25 Haziranda başlayacak.
(Haziran'da)
*Bunca yıl çalıştıktan sonra öğretmenliği bırakmak hiçte kolay değildi.
(hiç de)
*Ona isnad edilen suçlerı reddetti.
(İsnat)
*Öne sürdüğü savın doğruluğunu kanıtlıyamadı.
(kanıtlayamadı.)
*Zonguldak'a giderken Karabük'den geçecek miyiz?
(Karabük'ten)
*Anladımki sensiz olmuyor.
(ki ayrı)
*Görülüyorki o, yazılarında yeni düşünceler sunan bir kişi değildir.
(ki ayrı)
*İnsanımızın belirleyici özelliklerinden biri de konuk severliğidir.
(konukseverliğidir)
*Ankara Köyleri'nde yeterli su yoktu.
(köylerinde)
*Bakanlar Kurulu'nda uzun uzun tartışıldı.
(Kurulunda)
*Yüreğimiz küt, küt atmaya başladı.
(küt küt)
*150 bin Türk Lira'sına aldık.
(lirasına)
*Türk Lirası'ndan altı sıfır atıldı.
(lirasından)
*1975'te Liseyi, 1979'da Üniversiteyi bitirmiş.
(liseyi / üniversiteyi)
*Hacı Ferhat Efendi, Hoşkadem Mahallesinde konak yavrusu, güzel bir evin sahibidir.
(Mahallesi'nde)
*Mevlana'nın mesnevisi üzerine çalışıyordu.
(Mesnevi'si)
*Halk metropollara göç etti.
(metropollere)
*İlk sergimi Taksim meydanında açtım.
(Meydanı'nda)
*Bu gelen Ahmet'miydi acaba?
(miydi?)
*Ankara'mı daha güzel İstanbul mu?
(mı ayrı)
*Nevar ki bunun farkında değildi.
(Ne var ki)
*Yeni nesilin istekleri çok farklı.
(neslin)
*Bu kitabı niçin oku muyorsunuz?
(okumuyorsunuz?)
*Onbir yaşındaydı.
(on bir)
*Yaş otuzbeş yolun yarısı eder.
(otuz beş)
*Bebeği bütün gün kardeşi oyalıyacak.
(oyalayacak)
*Öyle yemeğine geç kalma.
(öğle)
*“O zamanlar buğdaylarımız bu değirmende övütülürdü.” diye söze başladı.
(öğütülürdü)
Olayı duyunca renkden renge girdi.
(renkten)
Üsküdar'ın Doğancılar Semti'ndeki evler eskiydi.
(semtindeki)
*Anlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağından geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu.
(Sokağı'ndan)
*Gül sokakta oturuyorlardı.
(Sokak'ta)
*Karadeniz'in bir şehirinde yaşıyordu.
(şehrinde)
*Suyun tazziğinden çimler toprağa yapışmış.
(tazyikinden)
*Amcamın Teğmen olan oğlu Ahmet kaza yapmış.
(teğmen)
*Sahayı terkediyorlar.
(terk ediyorlar)
*Teşvikettiği gençlerleydi.
(teşvik ettiği)
*Muhsin Ertuğrul tiyatrosunda tören yapıldı.
(Tiyatrosunda)
*TV'da bu akşam güzel bir film var.
(TV'de)
*Uyuya kaldığım için geç geldim.
(uyuyakaldığım)
*Renklerden en çok vişne çürüğünü severim.
(vişneçürüğü)
*Yağmur yağdımı dışarı çıkamayız.
(yağdı mı)
*Yapıla gelen bir çalışmaydı.
(yapılagelen)
*Bugün sinemeya gidelim, yarında size geliriz.
(yarın da)
*Yirmidört gün kaldım.
(Yirmi dört)
*YSK'ndan alınan seçim sonuçları.
(YSK'den)
*Kırmızı meşin üzerine yaldızlı en iyi cildi Beş Kuruşa yapardı.
(beş kuruşa)
*İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz Lirayı saydı.
(lirayı)