ZİYA GÖKALP HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ
SANATÇILAR > SANATÇILAR
MEHMET ZİYA GÖKALP: (1876-1924)
*Milli Edebiyat Dönemi şairi, yazar, sosyolog, milletvekili, öğretmen, fikir adamı.
*Türk sosyolojisinin, Türkçülük akımının ve "Milli Edebiyat Akımı"nın kurucularındandır.
*Türkçülük düşüncesini sistemleştirmiştir.
*Diyarbakır’da doğmuştur.
*Asıl adı Mehmet Ziya’dır.
*Ailesi geniş ve kültürlü bir ailedir.
*Mehmet Ziya, mahalle mektebinde, Diyarbakır Askerî Rüşdiyesi’nde, Diyarbakır Mülkî İdâdîsi’nde eğitimine devam etmiş; İstanbul Mülkiye Baytar Mekteb-i Âlîsi’nde okurken gizli toplantılara katılmak, izinsiz cemiyet kurmak ve zararlı yayınları okumak suçlarından tevkif edilmiştir. (1898)
(Mehmet Ziya, 1894’te bir intihar girişiminde bulunmuş ama kurtarılmıştır.)
*Serbest bırakıldığında okula alınmaz.
*1900 yılında Diyarbakır’da ikamete mecbur edilir.
*Kısa süreli memurluklar ve Fransızca öğretmenliği yapmıştır.
*1904-1908 arasında Diyarbakır Gazetesi’nde şiir ve yazıları yayımlanır.
(İbrahim Paşa’nın halka yaptığı zulümleri "Şaki İbrahim Destanı" adlı yapıtında anlatmıştır.)
*1908’de İttihat ve Terakkî’nin Diyarbakır şubesini kurmuştur.
*Bu arada "Peyman" gazetesini çıkarır.
*1911’de ailesini de alarak Selânik’e giden Gökalp, burada Selanik İttihat ve Terakkî Mekteb-i Sultânîsi’nde Türkiye’de bir ilk olarak sosyoloji dersleri vermeye başlar.
*Balkan savaşlarına katılmış, Meclis-i Mebûsan seçimlerinde Ergani mebusu olmuştur.
*Meclis dört ay sonra kapatılınca Edebiyat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olur.
*Darülfünun ve Eğitim Fakültesi’nde ders programları, okutulacak kitaplar onun önerileri doğrultusunda kararlaştırılmıştır.
*Kendisine önerilen Maârif Nazırlığı (Millî Eğitim Bakanlığı) görevini kabul etmemiş, üniversitedeki görevini sürdürmüştür.
*1915’te İstanbul Üniversitesi’nin Felsefe bölümüne Sosyoloji öğretim görevlisi olarak atanır.
*İstanbul Üniversitesi’ndeki ilk sosyoloji profesörü olmuştur.
*1917’de Yeni Mecmua’nın yayımlanmasında yer almıştır.
*İstanbul’un İngilizler tarafından işgali üzerine tevkif edilir. (1919)
*Limni adasına, sonra da Malta’ya sürülür.
*1921’de Türkiye’ye dönen Ziya Gökalp, Ankara hükümetinin Maarif Vekâleti İlim Encümeni üyesi, Telif ve Tercüme Heyeti reisi olmuştur.
*1923’te toplanan II. Büyük Millet Meclisi’ne Diyarbakır mebusu olarak katılır.
*Bu arada sağlığının bozulması üzerine kaldırıldığı İstanbul Fransız Hastahanesi’nde 25 Ekim 1924’te ölmüştür.
*Divanyolu’nda Sultan Mahmud Türbesi’nin hazîresine defnedilir.
*Diyarbakır’da doğduğu ev, 23 Mart 1956’da kendisinden ve ailesinden kalan bazı eşya ve belgelerin sergilendiği bir müze (Ziya Gökalp Müzesi) haline getirilmiştir.
*Gökalp’in bilgi ve kültür kaynakları; ailesi, okulları, hocaları, siyasî çevresi, Doğulu ve Batılı fikir adamlarının eserleridir.
*Amcası ona Arapça ve Farsça’nın yanında tasavvuf ve kelâm dersleri okutmuştur.
*Evlerinde oldukça zengin bir kütüphane bulunuyordu.
*Okul yıllarında Gazâlî, Fârâbî, İbn Rüşd, Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Mevlânâ gibi İslâm düşünürlerini ve Batı kültürünün önemli kitaplarını okumuştur.
*Orta Asya Türk tarihiyle ilgili kitaplar üzerinde incelemeler yapar. Bunun sonucu milliyetçilik duyguları belirmeye başlar.
*Doktor Abdullah Cevdet, Gökalp’in düşüncelerine farklı bir istikamet vermiştir.
*Ailesi, materyalist ve ateist olarak bilinen Abdullah Cevdet’le görüşmesini yasaklamasına rağmen onunla yakınlık kurmuştur.
*Abdullah Cevdet onu, İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne üye kaydetmiştir.
*Milliyetçi fikirlere sahip Doktor Yorgi Efendi, Gökalp’in sık görüştürüğü ve etkilendiği kişilerdendir.
*Ziya Gökalp, etkilendiği insanlar ve okudukları sonucunda bir inkılâp yapılmasının zorunlu olduğu şeklinde radikal düşüncelere sahip olmuştur.
*İstanbul’da Baytar Mektebi’nde çoğu Fransızca felsefe, psikoloji, sosyoloji ve pedagoji kitapları okumuş, bunları İslâmî bilgileriyle karşılaştırmıştır.
*Gökalp, hapishane hayatının on ayını başka kitap verilmediğinden Kur’ân-ı Kerîm okumakla geçirmiştir.
*Hapishane hayatından sonra Diyarbakır’da geçen dokuz yıllık mecburi ikametinde, sistemli bir okuma ve yazma işine girişmiştir.
*İlk yazıları, Diyarbakır vilâyet gazetesinde yayımlanır.
*Peyman’da makaleleri ve şiirleri çıkar (1909).
*Ziya Gökalp, Selânik’te kaldığı sürede yazılarına Genç Kalemler dergisinde devam eder.
*Gökalp İstanbul’a döndüğü zaman fikirlerine değer verilen, itibarlı bir hoca olmuş; iktidarda bulunan İttihat ve Terakkî’nin uzun zaman ideologu olarak kalmıştır.
*İktisad Cemiyeti’ni kurmuş; Türk Yurdu, Halka Doğru, Türk Sözü, İslâm Mecmuası, İktisâdiyyat Mecmuası, İçtimâiyyat Mecmuası, Millî Tetebbûlar Mecmuası, Muallim, Yeni Mecmua gibi yayın organlarında yazılar yazmıştır.
*Diyarbakır’da “Küçük Mecmua”yı yayımlamaya başlar.
*Gökalp Atatürk’ün isteği üzerine Hâkimiyet-i Milliye gazetesine bir seri yazı yazmıştır.
*Bu makaleler Halk Fırkası’nın (Cumhuriyet Halk Partisi) kuruluşunda ve hazırlık çalışmalarında kullanılır.
*Atatürk’ün dokuz ilke olarak tesbit ettiği parti programını Gökalp, “Doğru Yol” adlı bir el kitabıyla desteklemiş ve bu ilkelerin sosyolojik açıklamalarını yapmıştır.
*Mizaç olarak sessiz, mütevazı, durgun, suskun ve sıkılgan olan Ziya Gökalp’in dost meclislerinde heyecanlı, sürükleyici konuşmalarıyla ilgi odağı olduğu görülür.
*Kuvvetli bir hafızaya sahiptir.
*İlk yazılarında Ziya, Ziyaeddin, Mehmet Ziya, Hüseyin Vedat, Tevfik Sedat, Mehmet Mehdi, Mehmet Nâil, Demirtaş, Gökalp, Celâl Sâkıb takma adlarını kullanmıştır.
*Genç Kalemler dergisinde çıkan “Altın Destan” manzumesinde Gök Alp imzasını kullanmış ve sonrasında bütün eserlerinde Ziya Gök Alp adını tercih etmiştir.
*Gökalp edebiyatımızda özellikle şiir ve edebiyat teorisi (görüşleri) alanlarında etkili olmuştur.
*Gökalp’in şiirlerini, bir ideolojinin, bir fikir sisteminin programı olarak görmek gerekir.
*Edebiyatı ve şiiri düşüncelerini açıklamada bir araç olarak görmüştür.
*“Şiir için değil, şuur için” ifadesini kullanarak “toplum için sanat” anlayışını benimsemiştir.
*Aralarında destan, manzum hikâye ve halk masalları tarzında uzun parçaların da bulunduğu bütün şiirlerinin sayısı 130 kadardır.
*1911 tarihli “Turan” manzumesinden sonra aruz veznini tamamen bırakmıştır.
*Şiirlerinin büyük kısmını “Türk millî vezni” dediği heceyle yazmıştır.
*İlk şiirlerinde Servet-i Fünûncular’ın tesiri görülür.
*Heceyle yazmaya başladığı zaman ise Mehmed Emin’in etkileri görülür.
*Zamanla Mehmed Emin tarzının dışına çıkmış ve daha başarılı olmuştur.
*Daha çok didaktik şiirler yazmıştır.
*Çocuk şiirleri ve Türkçülük düşüncesi ile ilgili şiirlerinde “lirizm” hissedilir.
*İşlediği konu ve temalar arasında; Turan mefkûresi, Türkçülük fikri, Orta Asya Türk tarihi, millî dayanışma, toplumun çeşitli kesimleri ve meslek grupları yer alır.
*Gökalp’in edebiyat açısından önemli yönü, teorik alandaki bilgi ve görüşleridir.
*Ziya Gökalp, edebiyatın kaynağını halk kültürü olarak görür.
*Ona göre şairler ve yazarlar önce kendi halkının edebî mahsullerini tanımalıdır.
*Batı edebiyatının büyük eserlerinin okunmasını da tavsiye eder.
*Edebiyatı -özellikle halk edebiyatını- sosyolojik bir vaka olarak görür.
*Halk edebiyatı, destanlar, efsaneler üzerine ilmî araştırmalar yapmıştır.
*Gökalp’in nesri sanatkârane değil fakat sağlam ve açıktır.
*Ziya Gökalp, “Yeni lisan” ve dilde sadeleşme hareketinin içinde yer almıştır.
*Ona göre kavramların Türkçe’de bilinen karşılıkları varsa bunlar tercih edilmeli, yoksa Arapça veya Farsça’sını kullanmaya devam etmelidir.
*Batı’dan gelen ilmî ve teknik terimler ya aynen alınabilir veya yeni kelimeler üretilebilir.
*Gökalp, felsefe, antropoloji, etnoloji, sosyoloji, folklor gibi alanlarda Batı kaynaklı terminolojiye Arapça karşılıklar bulmuştur.
*“Hars, mefkûre, halkıyat, kavmiyat” gibi pek çok kelime Gökalp’in o dönemde Türkçe’ye kazandırdıklarındandır.
*Dil konusundaki düşüncelerini “Lisan” adlı şiirinde açıklamıştır.
*Fikri açıdan "Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muasırlaşmak" diye özetlediği yaklaşımının, kültürel öğesi Türkçülük, ahlâkî öğesi de İslâmdı.
*"Türkçülük" düşüncesini sistemleştirmiş; önce Turancılık sonrasında Oğuzculuk daha sonra ise Türkiye Türkçülüğü fikirlerinin destekçisi olmuştur.
*Zira Gökalp’ın birçok siyasal, dinsel, kültürel düşünce ve önerileri yeni kurulan Cumhuriyet ile birlikte yaşama geçme olanağı bulmuştur.
*Sonuç olarak Gökalp, Türk dilinin ve edebiyatının gelişmesine hizmet etmiş, millî edebiyat akımının ortaya çıkmasında önemli rol oynamıştır.
MEHMET ZİYA GÖKALP’İN ESERLERİ:
Şiir-Manzume: Şakî İbrâhim Destanı, Kızıl Elma, Yeni Hayat, Ala Geyik, Altın Işık (Halk Masalları)
Masal: Kuğular
Düşünce-İnceleme-Araştırma: Rusya’daki Türkler Ne Yapmalı?, İlm-i İctimâ, “Türkleşmek, İslâmlaşmak, Muâsırlaşmak” (makale), Türk Töresi, “Doğru Yol: Hâkimiyet-i Milliye ve Umdelerin Tasnif, Tahlil ve Tefsiri”, Türkçülüğün Esasları, Türk Medeniyeti Tarihi, Fırka Nedir?, Hars ve Medeniyet, Türk Ahlakı, Terbiyenin Sosyal ve Kültürel Temelleri
Ders Notları-Kitapları: İlm-i İctimâ Dersleri, İlm-i îctimâ-ı Dinî, İlm-i İctimâ-ı Hukukî, Felsefe Dersleri
Ölümünden sonra:
Ziya Gökalp Külliyâtı-I: Şiirler ve Halk Masalları
Ziya Gökalp Külliyâtı-II: Limni ve Malta Mektupları
Şakî İbrâhim Destanı ve Bir Kitapta Toplanmamış Şiirler
Tamamlanmamış Eserler (ders notları)
Malta Konferansları
Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler
Ziya Gökalp Diyor ki
Ziya Gökalp’in İlk Yazı Hayatı
Çınaraltı Konuşmaları
Kültür Bakanlığı Koleksiyonu:
Makaleler I: Diyarbekir, Peyman, Volkan gazeteleri
Makaleler II: Genç Kalemler, Türk Yurdu dergileri, Dârülfünun Edebiyat Fakültesi Mecmuası Makaleler III: Millî Tetebbûlar Mecmuası
Makaleler IV: İslâm, İktisad, İçtimâiyat, Şâir, Halka Doğru mecmuaları
Makaleler V: Muallim, Yeni Mecmua
Makaleler VI: (yayımlanmadı)
Makaleler VII: Küçük Mecmua
Makaleler VIII: Halka Doğru, İslâm, İktisadiyat, Bilgi, İçtimâiyat, Şâir mecmuaları
Makaleler IX: Yeni Gün, Yeni Türkiye, Cumhuriyet gazeteleri
Türk Devleti’nin Tekâmülü