AYT EDEBİYAT DERS NOTLARI-10 - TYT TÜRKÇE - AYT EDEBİYAT ( YKS ) / SONER HOCA

SONER HOCA İLE TÜRKÇE / EDEBİYAT

İçeriğe git

AYT EDEBİYAT DERS NOTLARI-10

AYT EDEBİYAT DERS NOTLARI-10

GEÇİŞ DÖNEMİ VE İLK ÜRÜNLER:

Göktürkler > Gök Tanrı İnancı     
Uygurlar > Budizm, Mani Dini        
Karahanlı Devleti > İslamiyet

*751 yılında Talas Savaşı’nda, Türklerin, Çinlilere karşı Müslümanlarla aynı safta yer almaları bu iki kültürü birbirine iyice yaklaştırmıştır.  
*Türkler, İslamiyet’le 10. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına kadar etkisini devam ettiren yeni bir medeniyet ve kültür dairesine girmişlerdir.
*11. yüzyıl ile 12. yüzyıllarda Türk edebiyatı bir geçiş dönemi yaşamıştır.
*İslâmî dönem Türk edebiyatının ilk ürünleri 11. ve 12. yüzyıllarda ortaya çıkar.  


*Geçiş Dönemi Türk Edebiyatının Genel Özellikleri:

*Eserler genelde didaktik (öğretici) niteliktedir.

*Eserlerde toplum hayatını şekillendirme ve yönlendirme amacı güdülmüştür.

*Arapça ve Farsçanın etkileri görülmeye başlamıştır.  

*Bu eserler Hakaniye lehçesiyle (Karahanlı Türkçesi) yazılmıştır.

*Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleri ile eserler verilmeye başlanmıştır.

*Şiirlerde, hem dörtlük, hem beyit kullanılmıştır.

*Hece ölçüsüyle beraber aruz ölçüsü de kullanılmaya başlanmıştır.

-----------------------------------------


KUTADGU BİLİG: (Mutluluk Veren Bilgi) (11. Yüzyıl)

*Yusuf Has Hacib yazmış, Tabgaç Buğra Han'a sunmuştur.

*Karahanlı Türkçesiyle (Hakaniye Lehçesi) yazılmıştır. Arapça ve Farsça sözcükler kullanılmıştır.

*Didaktik bir eserdir.

*Bazı bölümlerinde ansiklopedik bilgiler içerir.

*Kutadgu Bilig, alegorik (sembolleştirilmiş) bir münazara karakterindedir.

*Mesnevi tarzında, 6645 beyit olarak yazılmıştır. Eserde dörtlükler de vardır.

*Edebiyatımızda aruz ölçüsünün kullanıldığı ilk eser olarak kabul edilmektedir.

*Eserde ahlak ve dinin önemi, devlet idaresi gibi konulara da değinilmiş; devrin hükümdarına öğütler yer almıştır. Bu açıdan esere bir siyaset kitabı da denebilir.

*Siyasetnamenin ilk örneğidir.

*Bir siyasetnâme veya bir nasihatnâme olarak nitelendirilebilir.

*Eserde dört sembolik şahsiyet yer alır. (Ögdülmiş, Odgurmış, Aytoldı, Güntogdı)
-Güntogdı; hükümdardır ve hukuku/adaleti temsil eder;  
-Aytoldı; vezirdir ve saadeti/devleti temsil eder;  
-Ögdülmiş; vezirin oğludur ve aklı temsil eder;
-Odgurmış; vezirin kardeşidir ve akibeti (hayatın sonunu)/kanaati temsil eder.



YUSUF HAS HACİP: (11. Yüzyıl)

*Balasagun'da doğmuştur. Soylu bir aileye mensuptur. İyi bir eğitim görmüştür.

*Karahanlı Devleti zamanında yaşamıştır.  

*Çağının geçerli bilimlerinin yanı sıra Arapça ve Farsça da öğrenmiştir.  

*Yusuf Has Hacib, Türk dili ve edebiyatı için temel bir eser olan Kutadgu Bilig kitabının yazarıdır.  

*Yusuf Has Hacib, Türk edebiyatındaki ilk siyasetnameyi yazmıştır.  

*Türk edebiyatında ilk nazım şeklini de o kullanmıştır. (mesnevi)

-----------------------------------------


DİVANÜ LÜGÂTİ’T-TÜRK: (Türk Dillerinin Sözlüğü) (11. Yüzyıl)

*Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır.  

*Türkçe’nin ilk sözlüğü ve dilbilgisi kitabıdır.  

*Kitap için "ansiklopedik sözlük" denebilir.  

*Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılmıştır.  

*Türkçeden Arapçaya bir sözlük olarak düzenlenmiştir.

*Hakaniye lehçesi temel alınmış; Arap alfabesi ile yazılmıştır.

*Yalnız madde başları Türkçe, açıklamaları ihtiva eden kısımlar ise Arapça’dır.

*Eserin içindeki dörtlükler hece vezniyle yazılmıştır.  

*Beyitlerin çoğu ise aruz vezniyledir.

*Kaşgarlı Mahmut, Türk illerinin ve boylarının kullandığı ağızları tespit etmiştir.  

*Deyimlerden, atasözlerinden (sav) ve şiirlerden (koşuk, sagu, destan) örnekler verilmiştir.  

*Eser, bir nevi antoloji özelliği de gösterir.

*Devrinin Türk dünyasını gösteren bir harita da vardır. Türk Dünyası ile ilgili olarak yayınlanan ilk haritadır.

*Türk dilinin grameri yanında, Türk yer adları, Türk damgaları ve Türk topluluklarını da etraflı şekilde anlatmıştır.

*İlk etimolojik (kökenbilim) eserdir. Sözcüklerin kökeni hakkında bilgi verir.



KAŞGARLI MAHMUT: (11. YÜZYIL)

*Karahanlılar döneminde yetişen ilk Türk dil bilginidir.

*Gezgindir.

*Türk kültürünün Araplara tanıtılmasında büyük rol oynamıştır.

*Karahanlı Devletinden de büyük destek görmüştür.

*Türkçenin gelişmesinde ve Türk dil birliğinin sağlanmasında önemli katkılarda bulunmuştur.

*İlk Türk haritacısı kabul edilebilir.

-----------------------------------------


ATEBETÜ’L-HAKAYIK: (Hakikatler Eşiği) (12. YÜZYIL)

*Edip Ahmet Yükneki tarafından kaleme alınmış didaktik bir eserdir.  

*Nasihatname olarak yazılmıştır. Ahlak ve öğüt kitabıdır.

*Cömertlik, doğruluk, ilim, iyilik, erdem ve alçakgönüllülük gibi konular yer alır.  

*Girişi gazel şeklindedir. Asıl konunun olduğu bölüm mani şeklinde (aaxa) uyaklanmıştır.

*Eser, 46 beyit ve 101 dörtlükten meydana gelmiştir.  

*Aruz ve hece ölçüsü birlikte kullanılmıştır.

*Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.

*Eserin dili biraz ağırdır. Arapça ve Farsça kelimeler çokça kullanılmıştır.  

*Telmih (hatırlatma) sanatı kullanılmıştır.  

*Eser teknik yönden zayıftır.



EDİP AHMET YÜKNEKİ: (12. YÜZYIL)

*Gözleri görmeyen şair, Arapça ve Farsçanın yanında tefsir, hadis gibi İslami ilimleri de öğrenmiştir.

*Şiirlerinde de his ve duygudan ziyade öğretici yön ağır basmaktadır.

*Bazı söyleyişleri bir atasözü gibi dilden dile dolaşmıştır.

*Atabet'ül Hakayık'ı yazdıktan sonra ün kazanmıştır.

-----------------------------------------


DİVAN-I HİKMET: (12. YÜZYIL)

*Hoca Ahmed Yesevi’nin söylediği “hikmet” adlı şiirleri bir araya getiren, Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.

*Didaktik ve manzum bir eserdir.  

*Hikmet, "bilgece söz" demektir.  

*Dini ve ahlaki öğütler veren şiirlere yer verilmiştir. Nasihatname özelliği gösterir.  

*Eser Karahanlı Türkçesinin Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.

*Sade ve yalın bir dil kullanılmıştır.

*Dörtlüklerin her birine "hikmet" adı verilmiştir.

*Eser, 144 hikmet ve 1 münacattan oluşur.

*Dörtlük ve beyitle yazılmıştır.

*Aruz ve hece ölçüsü bir arada kullanılmıştır.

*Hikmetlerde 7'li, 12'li hece kalıpları kullanılmıştır.

*Tasavvuf kültürünün temeli, bu yapıttadır. Tasavvufi Türk edebiyatının ilk eseridir.



AHMET YESEVİ: (12. YÜZYIL)

*Türkistan olan Yesi’de doğmuştur.

*Tasavvufi marifetlerini Buhara muhitinde edinmiş bulunan Hoca Ahmet Yesevî, tarikat kurucusu, şair ve din büyüğü olarak Türk dünyasının manevî hayatını etkilemiş nâdir kişilerdendir. (Hazret-i Türkistan)

*Yeseviliğin yetiştirdiği Alperenler, Horasan Erenleri olarak Anadolu'ya gitmiştir.  

*13. yüzyıl içinde Anadolu'da görülmeye başlayan Bektaşîlik, Babaîlik, Haydarîlik hep o millî Yesevîlik tarikatından çıkmış kollardır.  

*63 yaşına gelince kendisine yer altında bir hücre kazdırmış, kalan ömrünü, günsüz güneşsiz, orada tamamlamıştır.

*Tasavvufi Türk halk şiirinin öncüsü sayılır.

*İlk mutasavvıf şairdir.

*Ahmet Yesevi, öğretisini "Dört Kapı" olarak bilinen şu ilkeler üzerine kurmuştur:  
Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat'tir.  

-----------------------------------------


DEDE KORKUT HİKÂYELERİ:

*Oğuzların diğer Türk boylarıyla ya da Rum ve Gürcülerle yaptıkları savaşlara ait destanî hikâyelerdir.

*Dede Korkut hikâyeleri on iki hikâye ile bir önsözden oluşmaktadır.

*12-14. yüzyıllar arasında yayılan hikâyeler, 15. yüzyıldan itibaren yazıya geçirilmiştir.

*Hikâyelerin yazarı belli değildir.

*Destandan halk hikâyeciliğine geçiş döneminin ilk ürünlerindendir.

*Hikâyelerde olaylar, nesir; kahramanların duygu ve düşünceleri, nazımla dile getirilmiştir.

*Arı bir dil (Azeri Türkçesi) kullanılmış, olağanüstü olaylara da yer verilmiştir.

*Eserde nazımla nesir iç içedir. Destanlar şiir biçimindedir, halk hikâyeleri düzyazı biçimindedir.

*Hikâyelerin değişik yerlerinde tekrarlanan kalıplaşmış sözler vardır.  

*Her hikâyenin sonunda Dede Korkut olayı sonlandırır.

-----------------------------------------


ANADOLU’DAKİ İLK ÜRÜNLER:

BATTALNAME:
*Battalname, Emevi-Bizans savaşlarında ün kazanan komutan Battal Gazi'nin efsanevi yaşamı ve kahramanlıkları çevresinde oluşan halk öyküsüdür.
*Battalname'nin 11. yüzyıl sonları ile 12. yüzyıl başlarında yazıldığı sanılmaktadır.
*Battalname'deki olaylar Malatya ve çevresinde geçer.  
*8. yüzyıldaki Arap - Bizans savaşlarını, 9. yüzyılda Malatya'da kurulan Arap emirliğinin Bizans ordularıyla yaptığı savaşları, 10. yüzyıl ve 11. yüzyıldaki bazı tarihsel olayları da içine alan ve bunları Battal Gazi'ye mal eden Battalname, İslam dininin Anadolu'da yayılışı ile ilgili izler taşımaktadır.

-----------------------------------------

DÂNİŞMENTNÂME:
*Anadolu’nun Müslüman Türklerin eline geçmesi sırasında Danişment Melik Gazi’nin gösterdiği kahramanlıkları anlatan bir halk destanı olan Danişmentname 12. yüzyılda anonim olarak ortaya çıkmıştır.
*13. yüzyılda yazıya geçirilen Danişmentname, İslami Türk destanlarındandır.  
*Danişmentname’nin konusu kısaca 1071 tarihinden sonra Anadolu’daki Türk-Bizans ya da Müslüman-Hristiyan mücadelelerinin bir bölümüdür.
*Bu eserde dini motifler yanında, tarihi ve efsanevi unsurlar da çoktur.  

-----------------------------------------

SALTUKNAME:

*Saltukname, 13. yüzyıl alp-erenlerinden olan ve Rumeli’nin Türkleşmesinde büyük rolü bulunan Sarı Saltuk'un efsanevi hayatını anlatan Anadolu Türk destanlarından biridir.  
*Eserde, Sarı Saltuk'un menkıbelerinin yanı sıra, dönemin önemli kişilerinin menkıbeleri ve bu kişilerin Sarı Saltuk ile olan münasebetleri de anlatılmaktadır.
*Halk ağzından derleme yapıttır. Ebu'l-Hayr-ı Rumi tarafından derlenmiştir.
*Saltukname, öteki dinsel destanlarda olduğu gibi zaman içinde sürekli zenginleştirilmiştir.

-----------------------------------------

FÜTÜVVETNAME:

*Bir tasavvuf kavramı olarak fütüvvet kavramını ele alan eserler ile fütüvvet ve Ahi teşkilatlarının mesleki yönetmeliği şeklinde kaleme alınmış eserlerin ortak adıdır.
*Gençlik, yiğitlik, cömertlik anlamlarına gelen "fütüvvet" kelimesi zaman içinde çok önemli bir teşkilatın ismi olmuştur.
*Fütüvvet; yöneticilerin, dinî toplulukların ve askerlerin birlikteliğini sağlayan, bunların eğitilmesinde önemli rol oynayan bir teşkilata dönüşmüştür.
*Fütüvvetnâme'lere göre fütüvvet, iyi huyların toplamıdır. Bu iyi huylar da genel olarak şu şekilde sıralanmıştır: Nefisle mücadele etmek, Tanrı'nın buyruklarına uymak, herkese iyilik yapmak, cömert ve misafirperver olmak, din farkı gözetmeden bütün insanları sevmek, herkesi bir görüp kendini herkesten aşağı görmek.

-----------------------------------------

HAMZANAME:
*Türk boylarının Anadolu’yu ele geçirme dönemi ürünlerinden biri de Hamzanâme’dir.
*Hamzaname, Hazreti Muhammed’in amcası Hz. Hamza’nın hayatı etrafında oluşan destanî halk hikâyelerinin genel adıdır.
*Hz. Hamza’nın hayatının anlatıldığı hikâyeler X. yüzyıldan itibaren önce sözlü gelenekte oluşmuş; 14. yüzyıldan itibaren de Farsçada yazıya geçirilmiştir, ilk Türkçe Hamzaname’yi ise Ahmedî’nin kardeşi Hamzavi kaleme almıştır.
*Bu ürün için, İslamî kahramanlık hikâyelerinin, Türk halk edebiyatındaki ilk örneği denmektedir.

-----------------------------------------

KİTAB-I SİYER-İ NEBİ:
*"Kitab-ı Siyer-i Nebi", Kadı Mustafa Darîr tarafından 14. yüzyılda yazılmış bir siyer kitabıdır.
*Hz. Muhammed'in hayatının kısa ve anlaşılır cümlelerle anlatıldığı bir eser olan "Kitab-ı Siyer-i Nebi", Türkçe yazılmış ilk siyer kitabıdır.
*Eser her ne kadar Arapçadan tercüme edilmişse de Mustafa Darîr, kendine özgü anlatımı ve eklediği manzum bölümlerle âdeta yeni bir eser yazmıştır.

-----------------------------------------

MÜNTAHAB-I ŞİFÂ:
*Müntahab-ı Şifâ, koruyucu hekimlik alanında yazılmış bir tıp kitabıdır.
*Eserin yazarı, 14. yüzyılın ikinci yarısıyla 15. yüzyılın başları arasında yaşamış ünlü hekim Celâlüddin Hızır'dır (Hacı Paşa).


AYT EDEBİYAT DERS NOTLARI:
İçeriğe dön