YEDİ MEŞALECİLER VE ÖZELLİKLERİ
EDEBİYAT > BATI ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI(MODERN DÖNEM) > CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI > CUMHURİYET DÖNEMİNDE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER
YEDİ MEŞALECİLER VE ÖZELLİKLERİ:
(Sabri Esad Siyavuşgil, Cevdet Kudret Solok, Yaşar Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Muammer Lütfi Bahşi, Ziya Osman Saba, Kenan Hulusi Koray)
*1928'de yayımladıkları “Yedi Meşale” adlı kitap ile adlarını duyuran, altı şair ve bir öykü yazarından oluşan topluluktur. (1928-1933)
(Kenan Hulusi Koray, sadece öykü yazmıştır.)
* “Yedi Meşale” kitabı, edebiyat dünyasında ilgiyle karşılanmış; şiirin tıkanan damarını açacağı düşünülmüştür.
*Kitapta yedi genç sanatçının eserleri yer alır.
*Yahya Kemal, gençlere, karşı çıkışlardan fazla etkilenmemelerini, genç dostlarının övgülerine de kanmamalarını öğütlerken; Ahmet Haşim de onları yüreklendirir.
*Yedi Meşaleciler, memleket edebiyatına ve Beş Hececiler'e tepki olarak ortaya çıkmıştır.
*Beş Hececilerin şiirini sığ bulurlar.
*Fransız sembolistleri örnek alan bu sanatçılar, daha çok Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati şairlerinin etkisinde kalmışlardır.
*Şiirle ilgili görüşlerini (poetikalarını), Yedi Meşale adlı kitabın ön sözünde açıklamışlardır.
*Cumhuriyet Dönemi'nde poetikasını açıklayan ilk edebi topluluktur.
*Edebiyatımızda, beyanname ile ortaya çıkan ikinci topluluktur. (İlki Fecr-i Ati)
*Cumhuriyet Dönemi'nde, “sanat sanat içindir” düşüncesini ve “öz şiir” anlayışını benimsemişlerdir.
*Edebiyattaki ilkelerini, "samimilik, canlılık ve devamlı yenilik" olarak belirlerler.
*Edebiyattaki tıkanıklığı aşmak için, Türk şiirinde yeni ufuklar açmayı hedeflemişlerdir.
*Şiiri tekdüzelikten kurtarmayı amaçlarlar.
*Yedi Meşalecilere göre şiir, hiçbir fikir ve ideolojinin hizmetinde kullanılamaz.
*Şiirde sadece duygular ifade edilmelidir.
*Gerçek şiir, sanat için yazılan, samimi ve yenilik dolu olan şiirdir.
*Edebiyatta taklitten kaçınılmalıdır.
*Aynı his ve fikirlerin değiştirile değiştirile kendilerine sunulmasına karşıdırlar.
*Kendi ifadeleriyle, Ayşe Fatma edebiyatına karşı olduklarını beyan etmişlerdir.
*Yalın, kolay anlaşılır, düz anlatımlı, milli temalarla dolu bu şiir anlayışına karşı çıkarlar.
*Batılı ilkelerle sanat yapılmalı, geleneksel temalar yerine yeni temalar bulunmalıdır.
*Şiirin konu ve temaları genişletilmelidir.
*Şiirde konu zenginliği sağlamak için hayalden yararlanılmalıdır.
*Yedi Meşaleciler, şiirlerinde “aşk, sevgi, yaşama sevinci ve çocukluk günlerine özlem” gibi konuları işlemişlerdir.
*Sürekli yenilik peşinde olan bu şairler, yeni mecaz ve söyleyişlerle karşımıza çıkarlar.
*Şiirlerini çarpıcı imge ve benzetmelerle zenginleştiren Yedi Meşalecilerin şiirleri tablo niteliği gösterir.
*İç dünyalarına ve eşyaya izlenimci bir ressam gibi bakarlar.
*Ölçü olarak hece ölçüsünü kullanmışlardır. 7+7 duraklı hece ölçüsünü kullanmayı tercih etmişlerdir.
*Bir ara yayın organı olarak kendi dergilerini çıkarmak isteyen Yedi Meşaleciler; kısa süreli olarak “Meşale” dergisini yayımlamışlardır.
*Yazı İşleri Müdürlüğünü Yusuf Ziya Ortaç'nın yaptığı Meşale dergisi, 1928 Temmuzunda yayımlanmaya başlamış ve yayım hayatı 8 sayı sürmüştür.
*Meşale dergisi kapandıktan sonra bir süre Milliyet gazetesinin sanat sayfasını kullanan topluluk; buradada uzun süre kalamayıp kendi işlerine dağılmaya başlamıştır.
*Yedi Meşale’yi çıkaran gençlerin çoğunda şiir faaliyeti bir gençlik hevesi olarak kalır.
*Yedi Meşaleciler, hedeflerini gerçekleştirememişlerdir.
*Ziya Osman Saba, Yedi Meşaleciler arasında söyleyiş bakımından, ötekilerden ayrılarak kendi kişiliğini bulmuş tek şairdir.
*Diğerleri, edebiyatın farklı alanlarına yönelmişlerdir.
*Genel olarak değerlendirildiğinde; edebiyatımızda bir akım başlatamayan, bir okul niteliği kazanamayan gruptan, ortaya tam bir edebiyat topluluğunun çıktığı söylenemez.
*Edebiyatımızın o yıllarda aksayan yönlerine dikkat çekip, edebiyat dünyasında gençlerle de ilgilenmek gerektiğini ortaya koyarak yankı uyandırmışlardır.
*Ahmet Haşim’e göre Yedi Meşalecilerin edebiyata kattıkları yenilik, neşe ve hayata dair konulardır.
Yedi Meşalecilerle İlgili Ayrıntılar:
*Ziya Osman, topluluğun şiire en sadık kalan edebi şahsiyeti olmuştur.
*Şiirlerinde, insan sevgisiyle dolu bir kalp, temiz bir dil ve insan sevgisi görülebilir.
*Yalnızlık duygusunu ve hatıraları şiirlerinde başarıyla işlemiştir.
*Ziya Osman, hikâyeler de yazmıştır.
*Sabri Esat’ın şiirlerinde renkli ve özgün bir imge dünyası vardır.
*Sabri Esat, ilgi çeken tasvirleri, çevirileri ve denemeleriyle edebiyatla bağını koparmamış; psikoloji profesörü olarak da ilmi çalışmalarını sürdürmüştür.
*Cevdet Kudret, topluluğun saf şiire en yakın ismidir. Sonraları, roman ve tiyatro türlerinde eser veren yazar, okul kitapları ve edebiyat tarihi ile ilgili eserler kaleme almıştır.
*Yaşar Nabi, şair ve yayıncı yönüyle beğeni kazanmıştır.
*Diğer edebiyat türlerinde de eser veren yazar, 1933 yılında çıkarmaya başladığı Varlık dergisini hayatı boyunca sürdürmüştür.
*Türk edebiyatının gelişimine katkıda bulunmuş, yeni yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
*Vasfi Mahir, edebiyat araştırmacısı kimliğiyle isim yapmıştır. Edebiyat tarihi üzerine çalışmalarını sürdürmüştür.
*Muammer Lütfi’nin şiirleri çeşitli dergilerde dağınık bir biçimde yayımlanmıştır.
*Topluluğun dağılmasından sonra edebiyatla bir bağlantısı kalmamıştır.
“YEDİ MEŞALE” KİTABI:
*Yedi Meşale adlı kitap 1928 yılı Nisan ayında yayımlanır.
*Kitap, kitabın başında bulunan bir önsöz ve topluluğu oluşturan altısı şair bir tanesi de hikâyeci olan yedi yazara ait yedi bölümden ibarettir.
*Kitabın önsözünde, topluluk üyelerinin bildirisi bulunmaktadır.
*Bu önsöz dahi her bir sanatçının bir cümle veya bir paragraf yazmasıyla oluşmuştur.
Yedi Meşale Kitabının Bölümleri:
-Ön söz
-Sabri Esat Siyavuşgil: Kukla Oyunu
-Yaşar Nabi Nayır: Şairin Bahçesi
-Vasfi Mahir Kocatürk: Dağların Derdi
-Ziya Osman Saba: Sebil ve Güvercinler
-Cevdet Kudret Solok: Cenaze İlahisi
-Kenan Hulusi Koray: Denizin Zaferi
-Muammer Lütfü Bahşi: Dante'nin Ruhuna
Yedi Meşale Kitabının Ön Sözünden:
“Bu eser size her türlü müşkilâta rağmen yalnız sanat aşkıyla çalışan birkaç gencin bir senelik edebî mahsulünü takdim ediyor.
Yazılarımızı müştereken neşretmemizin sebebi memleketimizde son edebî cereyanları gösterecek toplu bir eser vücuda getirmek arzusudur.
Biz bu eserle, gençliğin yazılarını takip etmek külfetine bile girmeden, yalnız fuzulî bir tefahur ve malumat-füruşlukla "Edebiyatımız öldü, ölüyor!" diye kıyametler koparan bazı sanat kâhinlerine yanıldıklarını isbat etmek istiyoruz.
Hem gazete sütunlarını ve hem de karilerin sabrını suiistimal ederek boş sözlerle vakit geçirmedense cevabımızı müsbit bir misalle vermeyi tercih ettik.
Mamafih zannedilmesin ki biz, kendilerini dev aynasında görenlerdeniz.
Hayır, cihan edebiyatına nazaran ne kadar ehemmiyetsiz kaldığımızı pek âlâ takdir ediyoruz. Yalnız göğsümüzü gere gere söyleyebiliriz ki taklitten, edebiyatın bu baş belâsından kendimizi kurtarmayı en büyük vazife bildik.
Yazılarımızda ne dünün mızmız ve soluk hislerini, ne son zamanların renksiz ve dar Ayşe, Fatma terennümünü bulacaksınız. Biz her şeyden evvel duygularımızı başkalarının manevî yardımına muhtaç kalmadan ifade etmeye çalıştık. Eğer muvaffak olduysak, bu da bize kâfi bir şeydir.
Yazılarımızı tedkik ediniz; kendi dar hususiyetimize, aşkımıza, sevinç ve kederlerimize ne kadar az yer verilmiş olduğunu göreceksiniz.
Hem artık bugünkü nesil hislerin aynen terennümünden zevk almıyor.
Meselâ ıztırabı niçin bir kahkaha şeklinde anlatmayalım. Bazan öyle tebessümler vardır ki en derin hıçkırıklardan fazla elem ifade ederler.
Ye sonra mevzularımızı da kabil olduğu kadar genişletmeye çalıştık.
"Hep aynı vefasız sevgiliden başka bahsedecek bir şey bulamıyor musunuz?" diyenlere, onu bize değil, bizden evvelki nesillere sormaları daha münasip olacağını hatırlatmak isteriz.
Kariler, aynı his ve fikirlerin değiştirile değiştirile kendilerine sunulmasından bıktılar, usandılar. İşte biz edebiyatta bu çürük zihniyetle mücadele etmek istiyoruz.
Canlılık, samimiyet ve daima yenilik: Bizi müşterek bir eser neşrine teşvik eden fikirlerimizi bu suretle izah edebiliriz.
Hakikî bir sanat eseri vücuda getirmek için yazılarımızı sıkı bir tasniften geçirdik ve mümkün olduğu kadar teksif edilmiş bir eser elde etmeye çalıştık.
Eline her kalem alanın neşriyat sahasına atılarak kari bulduğu bu zamanda sanat eserlerini bekleyenlerin de bulunduğunu biliyor ve eserimizi onlara ithaf etmekle büyük zevk duyuyoruz.”
MEŞALE DERGİSİ:
*1 Temmuz - 15 Ekim 1928 tarihleri arasında on beş günde bir toplam sekiz sayı yayımlanan sanat ve edebiyat dergisidir.
*Derginin sahibi ve mesul müdürü Yusuf Ziya Ortaç’dır.
*Dergi Yedi Meşalecilerin edebî faaliyetlerini devam ettirmek niyetiyle çıkarılmıştır.
*Alfabedeki değişik nedeniyle 8. sayıdan sonra yayımlanmaz.
*Yedi Meşaleciler şiir hareketi olduğu için dergi de şiir ağırlıklıdır.
*Şiir yanında, hikâye, biyografi ve tenkit yazıları yer alır.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER
- CUMHURİYET DÖNEMİNDE ŞİİR
- ÖZ ŞİİR (SAF ŞİİR) ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
- YEDİ MEŞALECİLER VE ÖZELLİKLERİ
- SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR
- MİLLÎ EDB ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
- HİSARCILAR
- GARİP AKIMI (BİRİNCİ YENİ HAREKETİ)
- TOPLUMCU ŞİİR ZEVK VE ANLAYIŞINI ÖN PLANA ÇIKARANLAR
- GARİP ŞİİRİ DIŞINDA YENİLİĞİ SÜRDÜREN ŞİİR
- MAVİCİLER (MAVİ AKIMI, MAVİ HAREKETİ)
- İKİNCİ YENİ ŞİİRİ
- İKİNCİ YENİ SONRASI TOPLUMCU ŞİİR
- 1980 SONRASI ŞİİR
- CUMHURİYET DÖNEMİNDE HALK ŞİİRİ
CUMHURİYET DÖNEMİNDE OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBÎ METİNLER
ANLATMAYA BAĞLI EDEBÎ METİNLER
(HİKÂYE-ROMAN)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HİKÂYE (1923-1940)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HİKÂYE (1940-1960)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ROMAN (1923-1950)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ROMAN (1950-1980)
- MİLLÎ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ESERLER
- TOPLUMCU GERÇEKÇİ ESERLER
- BİREYİN İÇ DÜNYASINI (İÇ GERÇEKLİĞİ) ESAS ALAN ESERLER
- MODERNİZMİ ESAS ALAN ESERLER
- POSTMODERNİZM VE POSTMODERN ESERLERİN ÖZELLİKLERİ
- FANTASTİK EDEBİYAT (FANTEZİ EDEBİYATI)
- FANTASTİK ROMAN
- BÜYÜLÜ / BÜYÜLEYİCİ / FANTASTİK GERÇEKÇİLİK
GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBÎ METİNLER
(TİYATRO METİNLERİ) (DRAMA METİNLERİ)
TARİH İÇİNDE TÜRK EDEBİYATI
İSLAMİYET ÖNCESİ (DESTAN DÖNEMİ)
- SÖZLÜ EDEBİYAT
- YAZILI EDEBİYAT
İSLÂMİ DÖNEM (DİN DÖNEMİ)
- ANADOLU’DAKİ İLK ÜRÜNLER
- DİVAN EDEBİYATI / DİVAN ŞİİRİ
- DİVAN EDEBİYATI / NESİR
- HALK EDEBİYATI / HALK ŞİİRİ
- TANZİMAT EDEBİYATI
- SERVETİ FÜNUN EDEBİYATI
- FECR-İ ATİ EDEBİYATI
- MİLLİ EDEBİYAT
- MİLLİ ED ÖNCESİ DÜŞÜNCE AKIMLARI
- MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNİN OLUŞUMU
- GENÇ KALEMLER DERGİSİ
- MİLLİ EDEBİYAT GENEL ÖZELLİKLERİ
- MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ DİL ANLAYIŞI
- YENİ LİSAN HAREKETİ
- YENİ LİSAN MAKALELERİ
- MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ ŞİİRİ
- MİLLİ ED. ŞİİRİNİN SINIFLANDIRMASI
- BEŞ HECECİLER
- SAF (ÖZ) ŞİİR ANLAYIŞINA ÖZGÜ ŞİİR
- HALKIN YAŞAMA TARZINI VE DEĞERLERİNİ YANSITAN ŞİİRLER (MANZUMELER)
CUMHURİYET DÖNEMİNDE COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER
- CUMHURİYET DÖNEMİNDE ŞİİR
- ÖZ ŞİİR (SAF ŞİİR) ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
- YEDİ MEŞALECİLER VE ÖZELLİKLERİ
- SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR
- MİLLÎ EDB ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
- HİSARCILAR
- GARİP AKIMI (BİRİNCİ YENİ HAREKETİ)
- TOPLUMCU ŞİİR ZEVK VE ANLAYIŞINI ÖN PLANA ÇIKARANLAR
- GARİP ŞİİRİ DIŞINDA YENİLİĞİ SÜRDÜREN ŞİİR
- MAVİCİLER (MAVİ AKIMI, MAVİ HAREKETİ)
- İKİNCİ YENİ ŞİİRİ
- İKİNCİ YENİ SONRASI TOPLUMCU ŞİİR
- 1980 SONRASI ŞİİR
- CUMHURİYET DÖNEMİNDE HALK ŞİİRİ
CUMHURİYET DÖNEMİNDE OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBÎ METİNLER
ANLATMAYA BAĞLI EDEBÎ METİNLER
(HİKÂYE-ROMAN)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HİKÂYE (1923-1940)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HİKÂYE (1940-1960)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ROMAN (1923-1950)
- CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ROMAN (1950-1980)
- MİLLÎ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ESERLER
- TOPLUMCU GERÇEKÇİ ESERLER
- BİREYİN İÇ DÜNYASINI (İÇ GERÇEKLİĞİ) ESAS ALAN ESERLER
- MODERNİZMİ ESAS ALAN ESERLER
- POSTMODERNİZM VE POSTMODERN ESERLERİN ÖZELLİKLERİ
- FANTASTİK EDEBİYAT (FANTEZİ EDEBİYATI)
- FANTASTİK ROMAN
- BÜYÜLÜ / BÜYÜLEYİCİ / FANTASTİK GERÇEKÇİLİK
GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBÎ METİNLER
(TİYATRO METİNLERİ) (DRAMA METİNLERİ)