İSTİARE / KİNAYE / TEŞHİS
EDEBİYAT > ŞİİR (COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER) > SÖZ SANATLARI
İSTİARE (EĞRETİLEME)(DEYİM AKTARMALARI):
*Benzetmenin temel ögelerinden (benzeyen, kendisine benzetilen) sadece biri söylenerek yapılan benzetmeye “istiare” denir.
a) Açık İstiare: Benzeyenin bulunmayıp yalnızca “kendisine benzetilen”le yapılan istiaredir.
b) Kapalı İstiare: Kendisine benzetilenin bulunmayıp yalnızca “benzeyen”le yapılan istiaredir.
Örnekler:
Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. (A.İ.) (Askerler, güneşe benzetilmiş.)
Ay, altın ağaçlardan yere damlıyordu. (K.İ.) (Ay, su damlasına benzetilmiş.)
Ülkemizde üniversiteden mezun olmuş pek çok fidan artık iş de bulamıyor.(A.İ.)
Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar. (K.İ.)
Bugün gökten inciler yağıyordu. (A.İ.)
Genç adamın sözleri, kızın yüreğini yakıyordu.(K.İ.)
Sanat, hür bir ortamda boy atar. (K.İ)
c) Temsili (Yaygın) istiare:
*Bir şiir, baştan sona bir istiare üzerine kurulmuşsa bu tür istiarelere temsilî istiare denir.
*Genelde kendisine benzetilen söylenir, benzeyen söylenmez ama benzeyeni çağrıştıran birçok özellik verilir. Böylelikle bu özelliklerden yola çıkılarak benzeyenin ne olduğu anlaşılır.
*Temsili istiarede; bir kişi, olay ya da dönem simgelerle anlatılır.
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicrânlı hayâtın ne de son matemidir bu!
Dünyâda sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden. (Yahya Kemal Beyatlı)
/Şiirde kendisine benzetilen (gemi) söylenmiş, benzeyen (ruh) söylenmemiştir.
KİNAYE (DEĞİNMECE):
*Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır.
*Bir sözün, benzetme amacı güdülmeden, hem gerçek hem de mecaz anlamını düşündürecek biçimde kullanılmasına kinaye denir.
*Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir.
Örnek:
Mum dibine ışık vermez.
Hamama giren terler.
Taşıma su ile değirmen dönmez.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
Ateş düştüğü yeri yakar.
Hamama giren terler.
Taşıma su ile değirmen dönmez.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
Ateş düştüğü yeri yakar.
Not: Kinayede, kapalı ve iğnelemeli bir ifadeyle, sitem ve alay söz konusu olabilir.
Eh, bu hızla gidersek, okula belki yarın sabah varırız.
TEŞHİS (KİŞİLEŞTİRME):
*İnsan dışındaki canlı-cansız varlıklara, insan özelliği kazandırmaktır.
*Teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır.
Örnek:
Güzel gitti diye pınar ağladı.
Menekşeler külahını kaldırır.
Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda
Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında.
>SÖZ SANATLARI
- SÖZ SANATLARI
- MECAZ / MECAZ-I MÜRSEL / TEŞBİH
- İSTİARE / KİNAYE / TEŞHİS
- İNTAK / TARİZ / SEHL-İ MÜMTENİ
- TEZAT / TEVRİYE / MÜBALAĞA
- HÜSN-İ TALİL / TENASÜP / TECAHÜL-İ ARİF
- İSTİFHAM / TERDİT / TELMİH
- LEFF Ü NEŞR / TEDRİC / TEKRİR
- RÜCU / İRSAL-I MESEL / İHAM
- CİNAS / SECİ / İŞTİKAK
- AKİS / AKROSTİŞ / LEBDEĞMEZ
- ALİTERASYON / NİDA / KAT' (KESME)
EDEBİYATA GİRİŞ
METİN TÜRLERİ
>DÜZYAZI TÜRLERİ
>SÖZLÜ ANLATIM TÜRLERİ
>TİYATRO
>GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU
ŞİİR (COŞKU-HEYECAN DİLE GETİREN METİN)
>ŞİİRDE AHENK (SES VE RİTİM)
>SÖZ SANATLARI
- SÖZ SANATLARI
- MECAZ / MECAZ-I MÜRSEL / TEŞBİH
- İSTİARE / KİNAYE / TEŞHİS
- İNTAK / TARİZ / SEHL-İ MÜMTENİ
- TEZAT / TEVRİYE / MÜBALAĞA
- HÜSN-İ TALİL / TENASÜP / TECAHÜL-İ ARİF
- İSTİFHAM / TERDİT / TELMİH
- LEFF Ü NEŞR / TEDRİC / TEKRİR
- RÜCU / İRSAL-I MESEL / İHAM
- CİNAS / SECİ / İŞTİKAK
- AKİS / AKROSTİŞ / LEBDEĞMEZ
- ALİTERASYON / NİDA / KAT' (KESME)
- ANONİM HALK BİÇİMLERİ
- MANİ
- TÜRKÜ
- NİNNİ
- AĞIT
- AŞIK EDEBİYATI BİÇİMLERİ
- KOŞMA
- SEMAİ
- VARSAĞI
- DESTAN
- TEKKE (TASAVVUF)BİÇİMLERİ
- İLAHİ
- NEFES
- NUTUK
- DEVRİYE
- ŞATHİYE
- DEME